GİRİŞ
Ey Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osmani’nin muhteşem, muhterem ,şanlı, onurlu,gururlu, havalı, her daim fiyakalı, beşikten mezara kadar parayı yöneten, ufku fezayı aşan , bilgisi arştan taşan , feraset ve fazilet sahibi , muzaffer ve şanlı bakkal tüllabı namı diyar ‘Business and Adminstration’ Ferman-ül Muhteşemi okumaya;
Destur var mıdır?
Destur var mıdır?
Destur var mıdır?
Biz ki sosyal refahı her yerde optimum kılan, piyasaların her daim görünmez eli olan, endüstriyel çağı başlatıp sonra onu yıkan küresel dünyaya uyumda nam salmış, finansal piyasaları sağlı sollu sallamış, uluslar arası şirketlerde ceoluk yapmış, en kıymetli kamu kurumlarında bürokrat olarak memlekete değer katmış.
Biz ki; Weber’den Ford’dan Taylor’dan yönetimi anlamış, Modigliani Miller ile finansı kavramış, muhasebe lügatının envai çeşidinde ihtisas yapmış, Porter’la Drucker’a nazire edercesine üstün rekabet gücünden sonuna kadar faydalanmış.
Biz ki ,alacak devir hızının nitrosu, stok devir hızının turbosu , karın maksimumu, maliyetin minimumu,uzun lafın kısası borsanın kralı, tüllabın hası , dahilerin şubesi şubelerin efendisi ‘Şanlı Bakkal Tüllabıyız’!
İş bu ferman İşletme bölümünün yaratıcı , kışkırtıcı ve baştan çıkarıcı kaleminden çıkmış olup siz bizi dinleyen ve içinde nifak tohumları besleyen içimizdeki İrlandalılar,ey zavallı bölümlerin aciz tüllabını biraz olsun yola getirmek için yazılmıştır. Bre kafirler madem kelam istediniz bizi can kulağıyla dinleyin ve haşmetli bakkalların gücünü ve kudretini görün.
Malıdır bu mektebin, tüllabı tahsildarlar
Diplomatlık hep hayal,züppesin sen uluslar
Mezun olan çekolar ,olsa da neye yarar
Bir kaç sene iş arar, sonra biter umutlar.
Toplanmış abazalar, görende tüllab sanar
Geyikhanda sıralar, boş çünkü arkadalar
Şereftir seni sevmek senle ağlayıp gülmek
Bakkal sevgisi bizde sürecek sonsuza dek.
Çekemez ki tüllaplar kalbimiz senle çarpar
Layıksın bu sevdaya şanlı tüllab-ı bakkal
ULUSLAR
İdealizmle var olmaya çalışıp realizmle yıkılan, post-yapısalcılığın ağına takılıp iktidarların kucağına oturan ,hegemonik istikrar teorisini kullanıp biz hegemonuz diyen pokemonlar bu sene ferman-ül muhteşeme sizinle başlayalım dedik.
Soğuk savası Sulhi ile orta kantin arasındaki gerginlik belleyip çözümün Vestfalya’da olduğunu zanneden, mektepte kimse suratına bakmayınca bağlantısızlık hareketini keşfeden. Ne tarih ne coğrafya ne ekonomi ne de muhasebe bilen. Mektebin işe yaramaz ayran budalaları sizi.
Tangayı siyasi simge zannedenler, Mektebi Ali’nin zirzopları, meşeden bozma kavasları, Müslüman mahallesine salyangoz satan fırıldakları, sakarya monşerleri. Siyasi tarihi muhteşem yüzyıl izleyerek çalışan dizi bitince de karalar bağlayan, Halit Ergenç’i Kanuni ,Meryem Uzerli’yi Hürrem sanan, Şehzade Mustafa katledilince arka bahçede gıyabında cenaze namazı kılan cahil cühelalar. Ne işe yaradığınızı ne biz ne de mektep çözebilmiş değil.
(Mavi Işıklar-İyi Düşün Taşın)
Züppelik yaptın akvaryumda yaz kış
Bütlerden evvel otur bari çalış
Ben diplomat olacağım diyorsun amma
Ne zaman? Ne zaman?
Bak yine mutsuz senin her bakışın
Bakkalı dinle benim yavru kuşum
Artık mezun olacağım diyorsun amma
Ne zaman ne zaman?
Yemekhanede bildiğin pirinç pilavı yiyip tüllab’a ‘öğlen ki rizotto muhteşemdi’ diye caka satan prematüre sersemler. Yds, Toefl, Ielts ve benzeri dil sınavlarına girdiniz ama çarpsanız bölseniz çıkarıp toplasanız da geçerli seviyeye gelemediniz. Under beginner İngilizce seviyenizle diplomat olma hayalleri kurdunuz ama dost acı söyler sizden diplomat değil olsa olsa büyükelçiliğin bahçesinde fışkiye olur fışkiye.
Bu kalite yoksunu, insandan bozma zübükler inek bayramı için hocalarından yardım istemeye gitmişler. Gittikleri gibide azarı yiyip ‘Tüllap’s Nightout’ diye; ucuz ,taklit, bayat bir organizasyon düzenlemişler. Partilerine gelen tüllab’a pet bardak da bira vermişler, partilerine gelen tüllab partiyi beğenmeyince de İnstagram’da kendi aralarında hashtag kasıp like sayılarını arttırıp tüllab’a caka satmaya çalışmışlar. Biz bu Bizans oyunlarını yer miyiz bre zındıklar?
Türkiye’yi Avrupa Birliğine sokalım derken, Avrupa Birliğini Türkiye’ye sokan, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren , Latin Amerika’nın kesik damarlarının yegane sebebi diplomatik kazmalar, Weber’i F1 pilotu Marx’ı Marks and Spencer’ın kurucusu zannedenler size ayrılan sürenin sonuna geldik. Haydi yallah.
İKTİSAT
Sıra geldi azalan marjinal fayda misali beyinleri sınıf geçtikçe küçülen, monetarizmle parasalcılığın aynı anlama geldiğini dahi bilemeyen, Ockham’ın usturasını 3+2 liraya saç ,sakal tıraşı oldukları kalitesiz berberlerde arayan, mikro makro 12. Baskıyı kutsal zannedip Erdal’ı peygamber belleyen, beynen noksan kısmen insan geyikhan bozuntularına.
Geçen sene yaşadıkları ferman faciası unutulmayan, kimsenin anlam veremediği ecük bücük kılıklara girip konseptlerini ‘faiz lobisi’ olarak belirleyen ama faizi neden enflasyonu sonuç kabul eden ,ferman okumayı hakaret etmekle özdeşleştiren dirayetsiz ve kifayetsiz guruh-u reziller. Sizler ferman geleneğinin yüz karalarısınız.
Duyduk ki geceleri yatakta karabasanlara yakalanmanızın, ‘annecim annecim’ diye ağlamanızın, mektep koridorlarında sürünerek dolaşmanızın sebebi üç silahşorler ; İrfan,Hasan ve Onur’a birde Oya hocanız eklenmiş, bu ekip mahşerin dört atlısına evirilip köşe bucak her yerde geyikleri soğuk soğuk terletmiş. Yiğidi öldür hakkını ver bu boynuzlular gibi öğrencilerim olsa bırak 0 vermeyi cebine eroin koyup polise ihbar ederim Allahın boynuzluları.
Hecksher-Ohlin-Samuelson’u Brezilyalı topçu zanneden teorisi noksan dangalaklar.Tüm erkeklerinizi Devlet Bahçeli vari bilimum matematiksel işleme tabi tutsak da 1’i bulamayacağını anlayan geyikhan kızlarınız geleceği; istikbali parlak ve önü açık bakkal erkeklerine göz dikerek Rasyonel Beklentiler Teorisini iyi anladıklarını ortaya koydular. Ey erkek geyik bozuntuları merak etmeyin sizleri de düşündük, Eğitim Fakültesi Dekanı olan sayın Ayşe Çakır İlhan ile iletişime geçtik ve Zihinsel Engelliler Öğretmenliği bölümü için ‘denek’ olarak nakil işlemlerinizi başlattık.Hadi yine iyisiniz ha.
Ey Rezilhanlar, ey Ricardo bozmaları, Keynes’in üç Friedman’ın ikinci kuşak çocukları , makro Mülkiyenin mikro beyinleri; Ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcısının,Ekonomi Bakanın,Merkez Bankası başkanın işletmeci olduğu bir ülkede sen ne işe yararsın? Gel bakkalının elini eteğini öp, ruhun ruhumuzun önünde diz çöküp tövbe etsin bizde sana birkaç tavsiye verelim.
(Grup Yorum-Dağlara gel)
Ola ki işsiz kalırsan geyik, bakkala gel bakkala
Seni saklar vermem ele geyik , yaparız sana güzellik
Seni saklar vermem ele geyik , yaparız senle bir geyik
Boynuzlular dinleyin Şanlı Bakkal kurtuluş reçetenizi yazdı. Bunları dinleyin feyz alın.
1)Çekirdek enflasyon denince kuruyemişçiye koşup biranın yanına 100 gr kabak çekirdeği isteme,
2)Borsadan bahis edilirken her sonu ‘sa’ ile biteni sabancı kuruluşu zannetme
3) Ekonometri ödevi çok zor deyip oturup çalışacağın yere arka bahçede, akvaryumda, botanikte bilimum mektebin her yerinde lak lak etme
4) Erasmus Ofisi babanın malı değil, oranın ekolojik dengesini alt üst edip otlayacağın yer zannetme
5)Türkiye ekonomisi finalinde Oya hocanın verdiği tabloları görüp abandone olacağın yere otur biraz kitap oku da kendini bölüm hocalarına kepaze etme.
6) Madem video çekmeyi beceremiyorsunuz o zaman Power Point sunumlarıyla yüce bakkalı taklit edip tüllab’ı meşgul etme.
ÇEKO
Ey ilimden bilimden gafil , olsa olsa kazmanın sapı olabilen , şantiye tuğlasından bozma, iş sigortasından yoksun , amele kontenjanından okula giren yıkamacı yağlamacılar,sosyal derslerle var olsa da evrimini tamamlayamayanlar, yani anlayacağınız ezikler her daim ezik kalanlar, ölü doğanlar, mektepte patates püresi olanlar yani sırada CEKUlar.
İçi tuğla dolu beyinlerini baretle saklamaya çalışan,sanayi devrimiyle birlikte statüleri kölelikten ameleliğe terfi eden maliyeti getirisinden fazla olan hortum beyinliler.
(Füsun Önal-Ah Nerede)
nerde biraktin beynini bilmem
ah amele vah amele
nerde unuttun beynini acaba
ah amele vah amele
bir bulabilsen ah amele
ne olurdu yerinde duraydi
daha dun beynin suradaydi
ah amele vah amele
nerde unuttun beynini acaba
ah amele vah amele
bir bulabilsen ah amele
tasidin hammal gibi sen beynini bunca sene
tam ona muhtac olunca cekmis gitmis nerede
amele….
ah amele vah amele
kimde unuttun beynini acaba
ah amele vah amele
bir bilen olsa ah nerede
ah ah….
Bu çekomastikler o kadar sendika ,işçi , işveren içerikli dersler almasına rağmen bir türlü kendilerini istihdam ettirmeyi başaramayan gafiller hiç düşündünüz mü mezun olunca ne yapacaksınız diye? Biz sizin yerinize düşündük sorduk soruşturduk, hiçbir masrafa girmedik araştırdık. Bu ne işe yaradıklarını kendilerinin de bilmediği bölümü birinci bitirenler mezun olunca grevlerde halaycı başı kontenjanından asgari ücret+ yol parasına istihdam ediliyormuş.Ee bölüm birincileri bu haldeyse gerisini siz düşünün.
Cekularla aynı sınıfta olmaya hocaları da dayanamamışlar, Çalışma Psikolojisi dersine giren sayın Fatma Yıldırım hocamız bu kımıl bağımlılarının abidik gubidik hareketlerine anlam veremeyip tüm sınıfla grup terapisine gitmişler. Hocam masrafa ne gerek vardı bu amele sürüsünü hiçbir sosyolojik, psikolojik, antropolojik kuramla açıklayamazsınız.
Siz ki Taylor’ı zıvanadan çıkarıp bilimsel metodu devreye sokmasının nedeni, fordist üretimin köleleri, yök’ün mektebe çektiği acı faturanın diyeti. Başına sosyal kıçına politika konan birbirinin aynısı onca dersi alan zekadan yoksun yükte ağır pahada hafif mektebin paçozları. Çeko’da okuyan yüz kişiye bölümünüzün ismi nedir dedik inanır mısınız birinden bile doğru cevabı alamadık. Bizi taklit edip video çekmeye kalktınız; eyvallah taklitler aslını yaşatır ama bre deyyuslar kendinizi karşılaştıra karşılaştıra Kocaeli Üniversitesi ile mi karşılaştırdınız? Sizden utanıyoruz.
Şimdi yüce bakkal tüllabı size yaşanmış bir hikaye anlatacağız. Bu ne idüğü belirsiz ceku bozuntuları, canımız ciğerimiz göz bebeğimiz erasmus koordinatörümüz Aylinimiz Özgürümüz Ateşimizin odasının önüne kamp kurar olmuşlar. Hocam Allah rızası için bir erasmus diye bağıra bağıra Aylin hocamıza yalvarmışlar. Yüce gönülle Aylin Hocamızda bu sütü bozuk, kendini gerçekleştirememiş terliksi hayvanlara acımış köpeğin önüne mama atar gibi 3,5 kontenjan atmış
Bak çeku sana iki çift lafım var Bir işe yaramazsın , ne paran var ne pulun, yakışır mı hocamızın kapısının önünde erketeye yatmak? Ama nasıl yakışmasın. Sen değil misin şantiyeyle inşaat arası mekik dokuyan, ne bölüm okuyorsun dendiğinde sessiz kalan. Anlamıyor musun ceku Avrupa da sana yer yok ama biz boşuna konuşuyoruz. Avrupa’yı görmemiş adama medeniyet anlatıyoruz. Sen amele, ölü doğan, gelişimini tamamlayamamış, ceku sen mi büyüksün? Hayır biz büyüğüz . Yüce bakkalın yanında bir hiçsin anlıyor musun bir hiç. Gözümde maliye kadar değerin yok ama şunu iyi bil ne erasmus kontenjanlarımıza ne de Aylin hocamıza hiçbir şey yapamayacaksın ,yıkamayacaksın dağıtamayacaksın yani Avrupa’ya gidemeyeceksin. Çünkü biz birbirimize kürekle baretle bağlı değil Dolarla Euro ile bağlıyız. Biz yüce bakkal bir aileyiz. Erasmus’a gitmeye gücün yeter mi zannediyorsun. Dokunma kontenjanlarımıza, Dokunma Aylin hocamıza, dokunma dolarlarımıza. Eğer onların kılına zarar gelirse ben ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, yüce bakkal hiç düşünmeden çimentoya boğarım seni. Anlıyor musun? Dökerim ve dönüp arkama bakmam bile.
Size bu kadar laf çok bile.
KAMU
Bir bilmecem var çocuklar. Haydi sor sor.
İdareden kaldım diye gelir . Acaba kimdir kimdir?
Abaza denince akla. Tamam şimdi buldum.
Hemen onun adı gelir. Kamu Kamu Kamu.
Şimdi şıra geldi tellak bozuntularına haydi ya allah.
Ey kamusallığın diyalektiğini tersten algılayan, toplumsal yapı ve gelişmelere böntürk kalmış , auctoritası çakma, potestası uydurma , işlevi bozuk, ahlaken çökük, dışı hoş içi boş mektebin baş belası siz tellak bozuntuları; Merak etmeyin yüce bakkal sizin ayarınızı yapacak.
‘Kamusal tercih teorisini’ sıvı sabunla Hacı Şakir’den birine seçmek zanneden, idareyi hukukla kavramaya çalışırken kendi varlığından soğuyan, akvaryumdaki ufoları görünce tahrik olan, geceleri elektrik faturasından elde ettiği tasarrufu su faturalarıyla kaybeden, su faturası kabarık gelince Aski tüketici hattını arayan, erkek çıkınca suratına kapatan, kadın çıkana kadar tekrar tekrar hatları meşgul eden arap sabununundan mentollü şampuana terfi eden pis abazalar sizi.
Az sayıda olan beyin hücrelerinizi Onur’un derslerine veremeyip önce bütünlemeye oradan da üç ders sınavına erken rezervasyon yapmaktan sıkılmayan şuursuzlar. Nefes alsın yeter ekolünün mülkiye temsilcileri. İnstagram’da aldığınız ama asla okumadığınız, okusanız da anlayamadığınız kitapların fotoğraflarını paylaşıp like kasacağınıza, sabah yer tutup akşama kadar arka bahçede lak lak yapmak yerine oturun biraz ders çalışın niteliksiz abaza yığını.
(Hadise- Nerdesin Aşkım)
İdareden kaldın mazeretin yok
Yirmi beş oldun hala tık yok
Bana yine oldukça abaza geliyorsun
Hiç Çekilmiyorsun
O güzel notlarını kızlara götürüyorsun
Erkeklerden saklıyorsun
Aah çok ayıp ediyorsun
Nerdesin Kamu
Konya yolundayım.
Onur goygoyunu fazla kaçırıp mektepten mezun olamayan, yıllarca Cebeci’de yaşayıp kampüste ‘kamu sapiens’ habitatını oluşturan bu rezil ve rüsvalar yüzünden İçişleri Bakanlığı Cebeci sınırları içinde sokağa çıkmayı belirli bir saatten sonra yasaklama kararı almışlar.
Bide bu besin piramidinin en altında kalan ölü yiyiciler kokteyl düzenlemişler. Siz kim kokteyl düzenlemek kim. Kokteyl’de de köpek öldüren fatihten kalan yarım şarabı da devirdikleri gibi Passage önlerine sefere çıkmışlar. Güvenlikten yedikleri ayar’ın ardından da duşa kabine sığınmışlar.
Erdiden çokoPRENS yiyip Machievelli’yi anladığını sanıp ülkeyi yönetmeye çalışanlar, en iyi erkek oyuncu Oscarı Brazzers’daki kel adama gitmedi diye yas tutanlar, okula gelirken kaymakam olma hayaliyle tutuşup mezun olunca olsun be hacı hamamda tellak oluruz diyen çağa ayak uyduramamış abazalar, meşruiyeti bozuk çakma Aristolar. Kamuya girince devleti satan ergenlik sivilcileri, baldırı çıplaklar. Size fazla bile zaman ayırdık. Hadi şimdi uzayın.
MALİYE
Şimdi sıra geldi sosyal bilimlerin yüz karalarına, klozet yerine pisuara sıçanlara, beyinlerini kuşa taksak uçamayanlara.
Kamu Maliyesi dersinde saf kamu malı anlatılırken amaçsız bir şekilde birbirine bakan, 4 sene boyunca aldığımız ortak derslerde yüce bakkalın dizinin dibinden ayrılmayan, negatif dışsallıkları tüm mektebe yayılan, tam rekabet piyasasında var olamayan küçücük mallara , malcıklara. Ama üzülme be tahsildar mühim olan boyu değil işlevi değil mi?
Devletin geliri gideri denkleşmeyince tek çıkar yol olarak hazinedeki tüm mal varlığını iddaa’ya basan, tek maçtan yatınca da vatandaşın cebindeki üç kuruşa el koyan, sonra biz Robin Hood’uz, zenginden alır fakire veririz diye mektep koridorlarında goy goy yapan konsolide ahmaklar. Allahın tüplü ve öfkelileri.Siz kim Robin Hood olmak kim ?Yumurtaya can veren yüce rabbim sizi düşündü bizi yarattı.
Pareto optimumunu tersten algılayıp naylon faturalarla vergi avına çıkan vergi takozları, hayali ihracatçılık yapıp tüyü bitmemiş yetimin hakkına göz koyanlar, vurgunculuk soygunculuk spekülasyonculukla ammenin ırzına geçip, bütçe dengesini alt üst edip, kamu müdahalesine neden olan piyasa başarısızlıkları. Bırak devletin hazinesini siz zındıklara Sulhi abinin çay ocağı bile emanet edilmez.
(Naylon tahsildar)
Mektebin sınıflarına kopyalarını nakış nakış işleyerek 4. Sınıfa geldiniz. Her sınav dönemi kiremit’te asetat kalemi satışlarında talep şokları yarattınız. Hatta utanmayıp sosyal medyaya ‘Asetat kalemim benim en iyi arkadaşım’ yazdınız. Ey Darwin’in evrim teorisinin eksik basamakları, Maslow’un besin zincirinin en zayıf halkaları. Aldığınız o diplomalardan utanın utanın!
(Ayna- Dön Bak Aynaya)
Ne malmışsın sen tahsildar tüllabı
Senden anca olur mektepte bir soytarı
İşlenen dersin tek sınavı olur
Ama sizinkiler çıkışı hep kopyada bulur
Her dersinde bir bütün olsun
Yakışır mallara
Bir bakkalın yardımıyla geçersin korkma
Dön bak aynaya sen bir maldın hatırla
Hatırla geçmiş günlerini
Dön bak aynaya sen bir maldın hatırla
Hatırla geçmiş günlerini
Ömrü boyunca trending topic olamayan , tüm tüllab bir araya gelse 140 karakteri dolduramayan tahsildar bozuntuları, okulun en silik şahsiyetleri olan ‘amelelerden’ Twitter ve İnstagram’da yedikleri ayardan sonra sosyal medyaya küsmüşler. Bre asosyaller, takip edeni takip ederim mantığıyla takipçi kasanlar sosyal medya sizin neyinize be?
Her dönem topu topu 5 ders alıp, vizeler için bölümce kolejdeki onkoloji hastanesinde rapor kuyruğuna giren aymaz, kendini bilmez, hizaya gelmez mal güruhu… Oradaki doktorları da mallıklarıyla abandone edip, tansiyon hastası yapıp, tayinlerini istemelerine neden olmuşlar.
Kendinizi BDDK, SPK,EPDK gibi yerlerde üstün mevki sahibi bürokratlar olarak hayal ediyormuşsunuz. Aç o kulakları dinle mal dost acı söyler. Senden olsa olsa İsmail YK ve Yurtseven Kardeşler orkestrasına davulcu olur davulcu.
Size bu kadar yeter , üç harf tek hece: Mal Mal Maliye.
SOMA ANMA
Nazım’ın dediği gibi
‘Öyle ölüler vardır ki
ben onların öldüklerini düşündükçe
vakit olur yaşadığımdan utanırım’
13 Mayıs 2014’de hepimiz öldük o giden canlarla, biten her hayatla, sona eren her nefeste biz de öldük, işçi sağlığı ve güvenliğini hiçe sayan rant ve talan uğruna işçileri korumasız bırakan zihniyete sövdük ama unutmadık.
Beni bırakın Mahmut’u alın onun karısı hamile diyen vefakar işçiyi unutmadık, çizmelerimi çıkarayım sedye kirlenmesin diyen o en temiz işçiyi unutmadık, cebinde çocuğunun sünnet davetiyesiyle göçüp giden babayı unutmadık, okul harçlığını çıkarmak için 19 yaşında madene giren gencecik fidanı unutmadık. Bizler Soma’yı unutmadık.
Ah çocuk, bir yanı boş kalmış çocuk,
Işığını yitirmiş körpe tomurcuk
Bir ağır uykuya dalmış ya baban
Düşünde seni görmüş işte o an
Boz bir atın üzerinde ikiniz
Uzak diyarlara gidermişsiniz
Senin omzunda kızıl bir kelebek
Akılda ne para varmış ne ekmek
Çiçek bahçesiymiş vardığınız yer
Orada bir değil on ömür geçer
Sen telaş edip sormuşsun babana
Geç kalmadın mı kömür ocağına?
Burası güzel ama gitmen gerek
Evimize ekmek nasıl gelecek?
Baban sımsıkı sarıp öpmüş seni
Korkma sen yavrum, unut o madeni
İşte o düş bahçesinden bir çiçek Yarın onun koynunda büyüyecek
O çiçeği gördüğünde yavrucak
Kelebek de oralarda olacak..
ÖZGECAN ANMA
Biliyor musunuz, biz ölüyoruz? biz öldürülüyoruz haberiniz var mi? Kaçırılıyoruz, işkence görüyor, tecavüze uğruyoruz… ölümüzü bile tekrar öldürüyor, cesedimizi onlarca kez katlediyorlar biliyor musunuz? siz sesimizi duyuyor musunuz? Nasıl unutuyorsunuz çocuklarınıza erkek olmadan önce insan olmayı öğretmeyi? Nasıl kapatıyorsunuz gözlerinizi? Biz 19 yaşındayız, daha her şeyin başındayız, nefes alamıyoruz biliyor musunuz? Bunu hak ediyor muyuz? Siz kalpsizler, unutkanlar, hainler, körler ve sağırlar, vicdanini nereye koyduğunu hatırlamayanlar bu öfkeyi durdurmadıkça siz de dahil oluyorsunuz.Hiçbir şey gelmiyor mu elinizden gerçekten? Gerçekten durduramıyor musunuz? görmüyor musunuz ölüyoruz, tecavüze uğruyor, öldürülüyoruz… bizimle çığlık atmayacak kadar kalpsiz misiniz?
Işıklar içinde uyu Özgecan.
HOCALAR
Şimdi de 4 sene kahrımızı çeken, gerektiğinde dost gerektiğinde yoldaş olan maddi ve manevi desteklerini bizden hiç esirgemeyen mukaddes ve muhterem hocalarımıza.
Bazı insanlar vardır yürüdüğü koridorlar, ders işlediği sınıflar, okuttuğu öğrenciler ile anılır ve unutulmazlar onlar sonsuzdurlar. Mülkiye ailesi olarak geçen yıl haziran ayında Ali Fıkırkoca hocamızı kaybettik. Eminiz ki kimse onu unutmayacak, yürüdüğü yollarda, sohbet ettiği bahçelerde, ders anlattığı sınıflarda hep hatırlanacak. Bizler bakkal tüllabı olarak sayın Dekandan Ali hocaya hak ettiği değerin verilmesini ve adının bir şekilde bu binada ölümsüzleştirmesini talep ediyoruz. Bu hayata erken veda etsen de Ali hocam yüreklere hiç bir zaman veda etmeyeceksin..Yattığın yer cennet olsun.
Fakültemizin en kıymetli evrakı, emekli babası, sözü senet varlığı kıymet, başlı başına bir ticaret. Emekli olsan da bizi yalnız bırakmadın..Senin öğrencin olabilmek ayrıcalıktır. CELAL GÖLE
Gönüllerin Dekanı, kütüphanenin besin kaynağı, twitterın aranan kullanıcısı, mekteb duruşuna biz sana hastayız yalçınım. Gitsen de seni unutmadık. YALÇIN KARATEPE
Mektebin vazgeçilmez finansmanı, bizleri ham şekilde alıp tam şekilde bırakan, finansal bilgileri hayat dersinin bonusu olarak veren tüllab-ı bakkalın gururu. GÜVEN SAYILGAN
Cepheden saldırıp kanattan vuran, sabahların neşesi , makalelerin imparatoriçesi Bölümümüzün güler yüzlü şeker tadında hocası, fakültenin olmazsa olmazı, anketlerin kesinlikle katılıyorum seçeneği. ŞENAY SABAH
Bakkalın yenilenebilir enerji kaynağı, enerji danışmanlığının aranan ismi, gönlü ve notu bol, yardım etmeyi seven, kahkahası yeri göğü inleten hocamız. Seni her zaman erken başladığın derslerinle kabul ediyor ve öyle seviyoruz. CENGİZ GÜNEŞ
Muhasebe denince akla normalde hesaplar 100 kasa falan akla gelirken bizim için Muhasebe= Kadir Gürdal demek. O ekstrem derslerini, bize anlattığın hikayeleri unutmayacağız. KADİR GÜRDAL
Hem özel sektörün hem kamunun aranılan adamı, bakkalların feyiz noktası. ARSLAN KAYA
Saatler süren sınavları ve güler yüzü ile bildiğimiz, güven aralığı her zaman fazla olan slayt canavarı istatistiğin babası . FAZIL GÖKGÖZ
Sabah saatlerindeki derslerin kahvaltı sponsoru, bütün bir dönem bizi Liva’dan besleyen gönlü bol hocamız. En az 5 sayfalık internet sekmesinden derslerini işleyen, bilgi haznesiyle bizi kendine hayran eden, piyasanın bir numarası. KORKUT ÖZKORKUT
Eğlenceli dersleri ve çılgın case’leri ile aklımıza yer eden, izlettiği belgeseller, videolar,filmler ile küçük anfiyi bizim için sinemaya çeviren, yurtdışı sponsorumuz, Erasmus meleğimiz.ÖZGÜR ATEŞ
İsmi brezilyalı futbolcuları kıskandıran, Hofstede’ın siyasal şubesi, mobbing engelleyicisi, örgütsel yaşamın vazgeçilmezi, Scheckers fun club üyesi. İSABELLA LİDİA DE SOUZA HAYAT EBRU ERDOST ÇOLAK
XYZ şirketinin imtiyazlı pay sahibi, hiçbir zaman bölünmeyen devamlı büyüyen, bakkalın güler yüzlüsü, sempatiği, yaptırdığımız hediyelerin tiryakisi. HÜLYA COŞTAN
Tüllabın baş denetçisi, denetim şirketlerinin aranan ismi, hilekar şirketlerin korkulu rüyası..Kontrol riski minimum, makul güvencesi maksimum. YASEMİN ATASOY
Yerli şirketlerin gezi rehberi, yaptırdığı sunumlarla bizi soru yağmuruna tutan ama bir o kadar da sevilen.DİLBER ULAŞ
Dersleri kalabalık, sınavları korkmalık, sözlüler konusunda uzmanlaşmış, sunum duayeni olmuş, huysuz ve tatlı hocamız. ARCAN TUZCU