10 Ekim 2015’te barış ve demokrasi güçlerine yapılmış saldırıyı kınamak; barış, demokrasi ve özgürlük yolunda hayatlarını kaybedenleri anmak; yaşananlarla ilgili olarak hükümeti uyarmak amacıyla akademisyenler katliamın gerçekleştiği Ankara Garı önünde buluşacak. 23 Ekim Cuma günü, saat 17.00’da gerçekleşecek buluşmada bir basın açıklaması yapılacak ve hayatlarını kaybedenler karanfillerle uğurlanacak.
Konuya ilişkin Barış İçin Akademisyenler-Ankara tarafından yapılan açıklama şöyle:
“10 Ekim’de Türkiye’nin başkenti Ankara’da ülkenin dört bir yanından gelen 100 binlerin katılımıyla gerçekleştirilmek istenen Barış ve Demokrasi mitingine yapılan insanlık dışı saldırıyı kınıyoruz. 100’den fazla insanın ölümüne, çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan saldırı Türkiye’de barış ve demokrasi güçlerine yapılmış bir saldırıdır. Ülkede demokrasinin giderek kısıtlanmasından ve siyasal yönetim boşluğu ve krizinden güç alarak, barıştan, demokrasiden, emekten, özgürlüklerden yana çıkan sesleri susturmaya, yok etmeye çalışanları ancak bu değerlere daha fazla sahip çıkarak ve u temelde toplumsal dayanışmayı arttırarak geriletebiliriz. Barış ve demokrasi yolunda ölenlerin ailelerine ve yakınlarına sabır diliyoruz. Bu acı hepimizin ortak acısıdır.
Biz Barış için Ankara’da bir araya gelen akademisyenler olarak, uluslararası düzeyde akademisyen ve aydınların gerçekleştirdiği ve Türkiye hükümetinden bu olayların hesabını vermesi, tüm dünya hükümetlerinin de Türkiye hükümetiyle ilişkilerini gözden geçirmeleri” gibi talepleri içeren çağrıya destek verdiğimizi belirtmek isteriz. Bizler de Türkiye’de sivil halkın yaşam hakkının korunmasını, toplanma özgürlüğünün güvence altına alınmasını, şiddetten ve baskıdan arınmış özgür ve açık seçimlerin sağlanmasını talep ediyoruz.
Türkiye’nin Doğusunda ve Batısında yaşamımızı ve demokratik değerlerimizi tehdit altında hissetmemize yol açan her tür girişime karşı tüm bu adımların ivedilikle atılması dışında, Türkiye rejimi başta olmak üzere, bölgede hüküm süren tüm hükümetlerin savaş politikalarını terk etmelerinin sadece Türkiye’de değil Ortadoğu’da ve Dünyada kalıcı barışın sağlanması için önemli olduğunu kamuoyuna hatırlatmak isteriz. Bizler bu yönde ulusal ve uluslararası düzeyde dayanışmamızı canlı tutmaya devam edeceğiz.”
