Taksim Dayanışması’ndan 26 kişinin yargılandığı dava beraatle sonuçlandı.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 16. Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu’nda görülen davada Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, İstanbul Tabip Odası Eski Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, Ender İmrek ve HDK Üyesi Haluk Ağabeyoğlu’nun “örgüt kurmak ve yönetmek”, 21 sanığın da izinsiz gösteri ve polise mukavemetten olmak üzere toplam 26 kişi yargılanıyordu. Hakim Onur Özsaraç beraat kararı verdi.
Sanık avukatları yaptıkları savunmalarda Gezi Parkı ve Haziran Direnişi’nin haklı olduğunu belirterek Taksim Dayanışması’nın suç örgütü olmadığını, emek ve meslek örgütleri, sendikalar, siyasi partiler ve derneklerin bir araya gelerek oluşturduğu dayanışma platformu olduğunu söyledi.
Hakim, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçundan 13 yıla kadar hapisleri istenen Ayşe Mücella Yapıcı, Ender İmrek, Ali Çerkezoğlu, Haluk Ağabeyoğlu ve Beyza Metin’in eylemlerinin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraatlarına hükmetti. Hakim, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan da 3 yıla kadar hapisleri istenen tüm sanıklar hakkında aynı gerekçeyle beraat kararı verdi.
Hakim Onur Özsaraç kararını açıkladıktan sonra, “Düşünce ve fikir özgürlüğü kapsamında değerlendiriyoruz. Tek bir şartla şiddet olmasın dikkat edin” dedi.
Duruşmanın ardından İstanbul Adalet Sarayı’nın ‘C’ kapısının önünde Taksim Dayanışması adına basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan da katıldı. Açıklamayı yapan Mücella Yapıcı, hukuksuz bir davanın sonuna geldiklerini söyleyerek, “Taksim Dayanışması’nın haklılığı ispat edildi” diyerek sözlerine başladı.
İstanbul Valiliği’nin, 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nı yasaklamasını ve başka alanları kutlama için göstermesini eleştiren Yapıcı, “İstanbul Valiliği’nin bu kararında herhangi akılcı ve hukuki bir gerekçe bulunmamaktadır. Asıl gerekçenin, her sene, ayrı bir bahane, ayrı bir yalanla yasaklanmak istenenin, emekçilerin bir araya gelerek haykırdığı haklı talepleri ve o büyük coşkusunun iktidar üzerinde yarattığı baskı ve korku olduğunu çok iyi biliyoruz” dedi.
“Defalarca ve defalarca söyledik. Yine tekrar ediyoruz” diyen Mücella Yapıcı, “Taksim Meydanı başta olmak üzere, tüm meydanlar, sokaklar, kamusal alanlar hepimizin ortak değeri ve ortak yaşam alanıdır. Kültürümüz, tarihimiz, bir arada yaşayabilme umudumuzdur. Birkaç kişinin kafasındaki tertip ve düzene göre şekillendirilemez. Bizler, en demokratik, hukuki ve meşru hakkımızı istiyoruz. Her türlü baskı ve şiddete karşı, mücadele ve alın teri ile kazandığımız Taksim’de 2010, 2011, 2012 yıllarındaki gibi yüzbinlerle coşkulu ve barışçıl bir şekilde 1 Mayıs’ı kutlamak istiyoruz. Sorunlarımızı, taleplerimizi, umutlarımızı, bu kentin 1 Mayıs Meydanı’nda haykırmak, otobüslerle taşınarak değil, birbirimizle buluşarak kendi yaşamımıza ve yaşadığımız mekânlara dair söz hakkımızı istiyoruz” şeklinde konuştu.