Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün, Valilik talimatıyla haklarında soruşturma başlatılan öğretim elemanları bugün, soruşturma komisyonuna yazılı ifade verdi. Soruşturma komisyonunun polis fezlekesini aratmayan sorularında, “Cumhurbaşkanının Twitter üzerinden hakaret ettiniz mi, terör örgütlerini desteklediniz mi” gibi soruların yer alması dikkat çekti.
Soruşturmayı protesto eden çoğunluğunu Siyasal Bilgiler Fakültesi-Mülkiye’den araştırma görevlileri ve öğretim üyelerinin oluşturduğu yaklaşık 100 akademisyen Tandoğan Yerleşkesi’nde bir araya geldi. Hacettepe, ODTÜ ve A.Ü. İLEF’ten Eğitim Sen üyesi akademisyenlerle Mülkiyeliler Birliği temsilcileri, HDP Milletvekili Mithat Sancar ve CHP Milletvekili Şenal Sarıhan de arkadaşlarına destek verdi.
Polis ve güvenlik görevlileri gazetecilerin yerleşkeye girmesine izin vermemesi üzerine giriş kapısına yürüyen akademisyenler ve milletvekilleri burada bir açıklama yaptı.
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, soruşturmanın 12 Eylül zihniyetinin yansıması olduğunu belirterek, “Öğrenciler bir yürüyüşe katıldığında emniyet valiliğe, valilik rektörlüğe bildiriyor. Öğretim üyeleri, araştırma görevlileri ve öğrenciler üzerinde bir baskı var. 12 Eylül darbesinden beri üniversitelerde devam ediyor. Toplumsal muhalefet üzerinde bir baskı uygulanıyor, bastırılmak isteniyor” diye konuştu. Söz konusu durumun Anayasa, yasa ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyleyen Sancar, “Valilikten gelen bir soruşturmayı Rektörlük otomatik olarak kabul ediyor. Bu disiplin yönetmeliği değişmeli bunca yıl yürürlükte olması akademik mücadeleyi bastırmak içindi. Bunun kökten kaldırılması gerek” dedi.
CHP’li vekil Şenal Saruhan da, gazetecilerin yerleşkeye alınmamasına tepki göstererek, haklarında soruşturma açılan öğretim elemanlarını yanında olacaklarını kaydetti.
Eğitim Sen Siyasal Bilgiler Fakültesi İş yeri temsilcisi Meltem Kayıran ise öğretim elemanlarına tebliğ edilen soruşturma belgelerine dikkat çekerek,”Hangi eylemin ve ifadenin suç teşkil ettiğine, yönetmeliğin hangi maddesine göre suç isnat edildiğine ve bu isnatlara karşı başvuracak itiraz mekanizmalarının neler olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmamaktadır” dedi. Hukuk devletinde suç teşkil eden ifadelerin neler olduğunun açıkça belirtilmesi gerektiğini söyleyen Kayıran, açılan soruşturmaların en kısa sürede geri alınmasını talep etti. Kayıran, “Eleştirel düşüncenin yeşerebilmesinin ön koşulu olan düşünce ve ifade özgürlüğü ile toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün kullanılmasını engellenmeye yönelik her türlü girişimin karşısındayız. Bu talebimiz gerçekleşmediği taktirde gerekli yasal girişimlerde bulunacağımızı, ulusal ve uluslar arası kamuoyunu seferber ederek bu hukuksuzluğun karşısında durmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Soruşturmada öğretim elemanlarına sorulan ancak öğretim elemanlarını neyle suçlandıklarını bilmediklerini belirterek yanıtsız bıraktıkları sorular şöyle: