Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin sokağa çıkma yasakları konusunda Türkiye’yi mahkum edeceğini açıkladı.
Tanrıkulu, sokağa çıkma yasağının uygulandığı 16 Ağustos’tan bugüne dek 151 sivilin hayatını kaybettiğini söyledi.
“Bu, çok vahim bir insan hakları tablosudur” diyen Tanrıkulu “Çıkış yolu, bu parlamentoda beyaz sayfa açmaktır” diye konuştu.
AİHM’nin Türkiye’den yanıt beklediği soruları değerlendiren Tanrıkulu, “Sokağa çıkma yasaklarının hukuki temeli nedir” sorusuyla ilgili “Sokağa çıkma yasaklarının hiçbir hukuki temeli yok. Gösterilen hukuki temel tamamen dayanaktan yoksun. İç güvenlik yasasında da bu yetki yok. İki kanunda sokağa çıkma yasağı var. Birisi OHAL, birisi de sıkıyönetim. Dolayısıyla dayanağı olmayan bir yetkiyle Türkiye’nin 17 ilçesinde, 56 kez 300 günü aşkın bir süre sokağa çıkma yasağı uygulandı, uygulanmaya devam ediyor” dedi.
Tanrıkulu, AİHM’nin halkın temel ihtiyaçlarına ulaşım imkanları olup olmadığı yönündeki sorusuna ilişkin şunları söyledi: “Hiçbir temel ihtiyaç karşılanmıyor. Temel gıda hizmetlerinden faydalanamıyor, hastaneler ve okullar güvenlik güçlerinin karargahına dönüştürülmüş durumda. İnsanlar ancak beyaz bayrakla sokağa çıkıyor. Bunların bir kısmı da maalesef keskin nişancıların hedefi oldu.”
Tanrıkulu mahkemenin “Sokağa çıkma yasağı olan bölgelerde ikamet edenlerin yaşam hakkını korumak için ne gibi önlemler alındı?” sorusuna ilişkinse şu değerlendirmeyi yaptı: “Hiçbir tedbir alınmadı. Türk yargısı da bu konuda iflas etti. Alınan tedbirler var evet, sadece askeri tedbirler alınıyor. Niçin tedbir alınamadığı konusunda da hükümet uygulanan hendek, barikat gibi gerekçeler gösteriyor. Böylece kendisini terör ve şiddet eylemlerini kullanan terör örgütüyle eşitliyor. Böyle yanlış bir yöntem de var.”