Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş’in onursal başkanlığında düzenlenen Kadın Sempozyumuna isimleri kendilerinden habersiz yazılan bilim insanlarından açıklamalar gelmeye devam ediyor. Siyasal Bilgiler Fakültesi-Mülkiye’nin eski dekanı Prof. Dr. Serpil Sancar, sempozyumun içeriği ve düzenlenme süreci ile ilgili kendisine danışan ve fikir soran olmadığını açıkladı. Prof. Dr. Sancar, “adım kullanılmışsa da bu iznim ve desteğim dışı bir durumdur” dedi.
Söz konusu sempozyumun düzenleyicilerinin kadın çalışmaları alanı dışından ve bir kısmının bir siyasi çevreye angaje kişiler olduğunun anlaşıldığını kaydeden Prof. Dr. Sancar, “mensubu olduğum ve yöneticilik sorumluluğunu taşıdığım Ankara Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi (KASAUM) ve Kadın Çalışmaları ABD’nın, kadın hakları temelli ve akademik bir çalışma alanı olarak kadın çalışmaları alanına katkıda yapacak bir içerikte olması koşulu dışında, konusu kadın olsa dahi, kadın hakları temeli dışında bir siyasi bir gündeme dahil olması, destek vermesi söz konusu olamaz” dedi.
Skandalın ortaya çıkmasının ardından sempozyumun bilim ve danışma kurulu listesi iptal edildi. İlgili listelerde “Liste henüz tamamlanmamıştır” ibaresi yer alıyor. Dün de yine Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelirerinden Yrd. Doç. Dr. Esra Sarıoğlu, ismini kendisinden habersiz olarak Danışma Kurulu listesine yazıldığını açıklamıştı.
mulkiyehaber.net/a-u-haber-vermeden-hocalari-sempozyum-listesine-yazmis
Prof. Dr. Serpil Sancar’ın yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
“Ankara Üniversitesi Kadın Platformu adına düzenlenen “Savaşta ve Barışta Kadın” konulu sempozyumun danışma kurulunda benim de adımın geçtiğine ilişkin fb’de haberler paylaşıldı. İlgili web sayfasında danışma kurulu listesi henüz ilan edilmemiş görünüyor. Ya da ilan edildikten sonra kaldırılmış olabilir. Dolayısıyla iddianın kanıtına ulaşamadım henüz. Ama görmüş olanlar var.Bu bilgiye sahip olanlar web adresini yeniden paylaşırsa sevinirim.
Söz konusu sempozyumun düzenleyicilerinin kadın çalışmaları alanı dışından ve bir kısmının bir siyasi çevreye angaje kişiler olduğu anlaşılıyor. Benim kişisel olarak, ayrıca mensubu olduğum ve yöneticilik sorumluluğunu taşıdığım Ankara Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi (KASAUM) ve Kadın Çalışmaları ABD’nın, kadın hakları temelli ve akademik bir çalışma alanı olarak kadın çalışmaları alanına katkıda yapacak bir içerikte olması koşulu dışında, konusu kadın olsa dahi, kadın hakları temeli dışında bir siyasi bir gündeme dahil olması, destek vermesi söz konusu olamaz. Bu sempozyumun içeriği ve düzenlenme süreci ile ilgili bize danışan ve fikir soran da olmamıştır; adım kullanılmışsa da bu iznim ve desteğim dışı bir durumdur. Sürekli bu konuda arayıp bilgi soran öğrenci, hoca ve dostlara duyururum.”