Mülkiye Emek Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen “Zor Zamanlarda Asgari Ücret ve İşsizlik Sigortası” başlıklı panel dün akşam Mülkiyeliler Birliği’nde yapıldı. Panele katılan Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu, asgari ücretin tarihsel gelişimim üzerine bir sunum yaparken KHK ili görevinden ihraç edilen İstihdam Uzmanı Sinan Ok, işsizlik sigortası üzerine değerlendirmeler yaptı.
Gülbiye Yenimahalleli Yaşar’ın yönettiği panelde ilk konuşmayı Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu yaptı. 1936 tarihli 3008 sayılı İş Yasasından başlayarak asgari ücretle ilgili yasal süreçleri anlatarak konuşmasına başlayan Erdoğdu, 1989’da sektörel farklılıkların kaldırıldığını, 2003 yılında çıkan 4857 sayılı Kanun ile asgari ücretin İş Kanunu kapsamında olsun veya olmasın tüm işçilere yaygınlaştırıldığını ve 2014’te de asgari ücrette yaş ayrımını kaldırıldığını anlattı.
2017 yılında asgari ücret ve asgari ücrete yakın geliri olan işçilerin toplam sigortalıların yüzde 51’ini oluşturduğunu belirten Erdoğdu, bunların yüzde 53’ünün özel sektörde, yüzde 31’ini kamuda çalıştığını anlattı. Asgari ücretin sadece asgari ücretle çalışanları ilgilendirmediğini kaydeden Erdoğdu, asgari ücretin işsizlik sigortası üst limitini de belirlediğini, bunun dışında sosyal güvenlik sisteminde, sağlık yardımlarında ve işverenlerin SGK kapsamında ödeyecekleri idari cezalarda ölçüt olduğunu ifade etti. 3294 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve dayanışma Kanunu ile 2022 Sayılı 65 yaş Kanununda kişi başına düşen gelirin net asgari ücretin 1/3’ünden az olması şartı, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda kişi başına düşen gelirin brüt asgari ücretin 1/3’ünden az olması şartı ve 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler Kanununda kişi başına düşen gelirin net asgari ücretin 2/3’ünden az olması şartı arandığını söyleyen Erdoğdu, bu açıklamalarının ardından asgari ücretin tanımını yaptı.
Erdoğdu, asgari ücretin işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret olarak tanımlandığını kaydetti.
Erdoğdu, TÜİK’in yaptığı çalışma sonucu 3540 kaloriye karşı gelen besin miktarlarıyla perakende fiyatlar çarpılarak bir işçinin günlük asgari gıda harcaması tutarının bulunduğunu, yapılan bu hesaplama sonucu bulunan tutarın, besin içi ve dışı oranları kullanılarak günlük besin içi ve besin dışı toplam harcamalar tutarına ulaşıldığını anlattı.
1969’dan bugüne asgari ücretin gelişimini anlatarak konuşmasını sürdüren Erdoğdu, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinin ardından yaşanan olağanüstü düşüşe dikkat çekti. 2018 yılı başında asgari ücretin brüt 2.029,50 TL olarak belirlendiğini anlatan Erdoğdu, bu miktardan yüzde 14 (284,13) SGK primi, yüzde 1 (20,30) işsizlik sigortası primi, yüzde 15 (106,55) gelir vergisi kesintisi yapıldığını belirtti. Asgari ücretten yapılan toplam kesintilerin 426,38 TL olduğunu kaydeden Erdoğdu, önümüzdeki yıl asgari ücretin en az 2350 TL olması gerektiğini belirtti.
Panelin ikinci konuşmacısı olan Sinan Ok, “Türkiye İşsizlik ve Sigortası” başlıklı bir sunum yaptı. Türkiye’de işsiz sayısının 6,3 Milyon olduğunu, bunun 1 Milyon 167 bininin genç işsiz, 1 Milyon 111 bininin üniversiteli işsiz olduğunu anlatan Sinan Ok, sayıları 9,9 milyonu bulan kayıtdışı çalışanların, 4,3 Milyon kamu emekçisinin, mevsimlik işçilerin ve ev eksenli çalışanların işsizlik sigortası kapsamı dışında olduğunu belirtti.
İşsizlik sigortasında biriken paranın amacı dışında kullanıldığını vurgulayan Ok, özellikle seçim dönemlerindeki gelişmelere dikkat çekti. Fonda biriken paranın, o birikim sağlayan işçilere ödenmediğine vurgu yapan Ok, devlet ve işveren katkı paylarının ise bir şekilde devlet ve işverenler tarafından geri alındığını söyledi.
2016 yılında fonda biriken 22 milyar TL7ni üzerindeki paranın sadece 4,5 milyarının işsizlik ödeneğinde kullanıldığını kaydeden Ok, 2017’de ise biriken 26,8 milyar TL’nin yaklaşık 4,9 milyarının işsizlik ödeneği olarak işsizlere verildiğini belirtti. 2018’in ilk 10 ayında fonda biriken 27 milyar TL’nin üzerindeki miktarınsa 4 milyar 700 milyonunu işsizlik ödeneği olarak kullandığını ifade eden Ok, fonda biriken paraların kısa çalışma ödeneği, yarım çalışma ödeneği, ücret garanti fon ödemesi, aktif işgücü programları, işbaşı eğitim programları gibi kalemlerde harcandığını söyledi.
AKP’nin Toplum Yararına Program kapsamında işsizlik sigortası fonunda biriken parayı kullandığını belirten Ok, seçimler öncesi Ocak-Nisan döneminde 8250 olan TYP kullanıcısı sayısının seçimlerden sonra Mayıs-Kasım döneminde 332 bine yükseldiğini kaydetti.
Panel soru cevaplarla sona erdi.