Anayasa Mahkemesi Osman Kavala’nın tutukluluğuna ilişkin başvuruyu reddetti. Mahkeme tutuklama tedbirinin hukuki olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.
Kavala, kendisine isnat edilen eylemlere ilişkin hiçbir somut veri gösterilmediğini, suç şüphesi ve bunu haklı kılan deliller olmamasına rağmen hakkında tutuklama kararı verildiğini belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunmuştu. Soruşturma dosyasında gizlilik kararı bulunması nedeniyle hakkındaki suçlamaları öğrenemediğini, savunmasını hazırlayamadığını ve iddia makamı ile eşit şartlarda bulunmadığını belirten Kavala, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştü.
“Gezi olayları sırasında birtakım şiddet olayları gerçekleşmiş, kamu malları zarar görmüş, çok sayıda kişi yaralanmış, güvenlik görevlisi ve sivillerden ölenler olmuş ve olaylara ilişkin olarak birçok kişi hakkında dava açılmıştır. Dolayısıyla Gezi olaylarında yaygın şiddet hareketlerinin meydana geldiği, kamu düzeninin ciddi bir şekilde bozulduğu açıktır” denilen kararda, Kavala’nın tutuklanmasına karar verilen suçların, Türk hukuk sistemi içinde ağır cezai yaptırımlar öngörülen suç tipleri arasında olduğu savunuldu.
AYM kararında, tutuklama kararının verildiği andaki genel koşulların, somut olayın özel koşulları ve Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen kararın içeriği birlikte değerlendirildiğinde, başvurucu yönünden dayanılan tutuklama nedenlerinin olgusal temellerinin olduğu değerlendirmesinde bulunuldu.
Tutuklama tedbirinin ölçülü olup olmadığı inceleyen AYM kararında şu ifadeler yer aldı:
“Terör suçlarının soruşturulması kamu makamlarını ciddi zorluklarla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, adli makamlar ve güvenlik görevlilerinin suçlarla ve suçlulukla etkili bir şekilde mücadelesini aşırı derecede güçleştirmeye neden olabilecek şekilde yorumlanmamalıdır. Somut olayda Sulh Ceza Hâkimliğinin başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı yönündeki kararının keyfi ve temelsiz olmadığı görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir.”
“Sulh Ceza Hâkimliği dosyaya erişimin kısıtlanmasına karar vermiş ancak kısıtlılık durumu iddianamenin kabul edilmesiyle sona ermiştir.” denilen kararda, başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.
Osman Kavala 605 gündür tutuklu.