Anayasa Mahkemesi, 2014 yılında yapılan bir başvuruda, aşırı güç kullanan kolluk görevlisinin cezalandırılmaması nedeniyle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine karar verdi.
Başvuru, 21.09 2006’da Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde üniversite harçlarını protesto ederken kolluk kuvvetlerinin müdahalesiyle parmağı kırılan Elif Aydın Dost tarafından yapılmıştı.
Başsavcılık tarafından aşırı güç kullanan kolluk görevlisi hakkında kamu davası açıldığı, Asliye Ceza Mahkemesinin de kolluk görevlisinin fiilini sabit görerek mahkûmiyet kararı vermişti. Ancak temyiz incelemesi sonucu kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine Mahkeme sanığın kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Karara yapılan itirazın reddedilmesi üzerine başvurucu bireysel başvuruda bulundu.
Başvurucu, kolluk görevlisi tarafından parmağının kırılması ve yapılan yargılama sonucu sanığın fiili sabit görülerek hapis cezasına hükmedilmesine rağmen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürdü.
Anayasa Mahkemesi, yaptığı değerlendirmede, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kötü muamele yasağına ilişkin şikâyetlerin incelenmesinde Devletin negatif yükümlülüğü, bireyleri işkence ya da insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye ya da cezaya tabi tutmama sorumluluğunu içerirken pozitif yükümlülük, hem bireyleri bu tür muamelelerden korumayı (önleyici yükümlülük) hem de etkili bir soruşturma yoluyla sorumluların tespiti ve cezalandırılmasını (soruşturma yükümlülüğü) içerdiğini vurguladı.
Başvurucunun demokratik hakkını kullanması kapsamında katıldığı toplantının dağıtılması sırasında, güç kullanımını zorunlu kılan bir durum olmadığı halde, kolluk görevlisi tarafından yaralanmasına yol açılmasının insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı kapsamında kaldığına karar veren AYM, olayda, ceza verilmesine rağmen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle failin fiiliyle orantılı bir ceza alma koşulu sağlanamadığına dikkat çekti. Sanıkla ilgili disiplin yönünden de işlem yapılmadığı için başvurucunun mağduriyetinin giderilmediği tespiti yapan AYM, fiili işleyenlere ceza verilmemesinin, bu tür eylemlerin önlenmesini sağlayacak caydırıcılığı azalttığını ve kişilerin fiziksel ve ruhsal bütünlüklerinin korunması hususundaki pozitif yükümlülüğün yerine getirilememesi sonucunu doğurduğuna karar verdi.
Anayasa Mahkemesi bu gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine karar verdi.
Karar için: 20180801-5