Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, Ali Demirci ve Diğerleri (B. No: 2015/16311) başvurusunda Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Başvurucular 25 Ocak 2015’te Fatsa’da siyanürle altın elde edilmek istenmesine karşı eylem yapmıştı. Mahkeme yürüyüş nedeniyle başvuruculara 5 ay hapis cezası vermişti. İtirazlar da reddedilince AYM’ye bireysel başvuru yapıldı.
Anayasa Mahkemesi’nin bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan kararında, başvurucuların, hükmün açıklanmasını geri bırakılması kararıyla beş yıl denetimli serbestlik tedbiri altına alınmalarının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yönelik bir müdahale kabul edilmesi gerektiğine işaret edildi. Kararda, “Yapılan bu müdahalenin kanuni dayanağının ve kamu düzeninin korunmasına yönelik meşru bir amacının bulunduğu kabul edilerek, demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir” dendi.
“Göstericilerin şiddete başvurmadıkları ve toplumsal kargaşaya yol açmadıkları durumlarda kamu makamlarının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına belirli bir ölçüye kadar müsamaha göstermesi gerekir. Barışçıl bir gösteri veya basın açıklaması ilke olarak cezai yaptırım tehdidine maruz bırakılmamalıdır” denilen kararda, gösteri yürüyüşünün belirlenen yerler dışına taşması veya Düzenleme Kurulu Başkan ve üyelerinin toplantı yerinde bulunduğuna dair tutanağın verilmemesi/geç verilmesi gibi bazı usule ilişkin eksikliklerin tek başına gösteriyi barışçıl olmaktan çıkarmayacağına dikkat çekti. Mahkemece barışçıl niteliğini kaybetmemiş ve şiddet içermeyen toplantı ve gösteri yürüyüşünü düzenleyenler hakkında 5 ay hapis cezası ve HAGB kararı verilmesinin müdahaleyi haklı kılmadığının belirtildiği kararda “Somut olayda ayrıca ilk derece mahkemesi kararında; toplantı ve gösteri yürüyüşünün barışçıl olup olmadığı, eylem nedeniyle toplumsal hayatın etkilenip etkilenmediği ve kamu düzenin bozulup bozulmadığı değerlendirilmemiştir. Yine kararda göstericilerin kamusal yararı yüksek olan amaca yönelik bir araya geldikleri ve düşüncelerini barışçıl şekilde ortaya koydukları dikkate alınmamış, usule ilişkin eksiklikler gerekçe gösterilerek cezalandırma yoluna gidilmiştir” dendi.
AYM’nin kararından bazı bölümler şöyle:
“Barışçıl bir gösteri nedeniyle cezai yaptırım tehdidi altında bulunma sonucunu doğuran söz konusu karar, kural olarak meşru amaçları gerçekleştirmek için gerekli görülen önlemler ile barışçıl toplanma hakkı arasındaki dengeyi sağlamamıştır. Dolayısıyla HAGB kararının başvurucuların ileride toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemelerine ya da bu etkinliklere katılmalarına caydırıcı etkisi olacaktır.”
“Sonuç olarak mevcut başvuruda HAGB kararı verilerek başvurucuların beş yıl denetimli serbestlik altına alınmasının Anayasa’da yer alan kamu düzeni meşru amacının sağlanması için gerekli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”
“Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.”
Kararın tamamı: 20181018-13