Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 32. maddesinde bir kural var. Maddenin başlığı “tamamlayıcı yorum araçları”. Ama bahsettiğim kural bence tamamlayıcı değil en temel yorum ilkesi. Bu kural, kısaca bir kuralın yorumunun çok açık şekilde saçma veya makul olmayan bir sonuca götürmemesi gerektiğini söylüyor.
Anayasa Mahkemesi’nin OHAL KHK’lerini denetlememek yönündeki kararının nasıl saçma bir sonuca yol açacağını daha önce belirtmiştim. Denetlenemeyen kural bizzat AYM’nin kapatılmasını bile öngörebilirdi çünkü. Ama aynı kararın bir başka saçmalığa daha yol açtığı dikkatimi çekti. AYM verdiği kararla, normlar hiyerarşisini de alt üst etmiş durumda.
Şöyle ki, normalde bir kanunu açtığınızda, o kanundaki tüm hükümlerin eşit güçte olduğunu varsayarsınız. Eğer kurallar arasında bir çatışma varsa, genel çatışma kurallarına göre çözüm ararsınız. Ama AYM’nin “saçma” kararı, bunu da değiştirmiş. Aynı kanunun bir maddesi diğer maddesinden çok daha güçlü. Hatta aynı cümlenin bir kelimesi diğerinden daha güçlü. Çünkü birini iptal edebilirsiniz ama diğerini iptal edemezsiniz. Bir örnekle açıklayayım:
2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun Ek 7. maddesine göre:
“Polis, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde ve sanal ortamda istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanına ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar”.
Şimdi bu hükmü normalde yasallık ilkesine aykırı olduğu için iptal edebilirsiniz. Ama koca cümlenin içinde iki kelime var ki onu iptal etmeniz mümkün değil. Cümlenin içindeki “sanal ortamda” ifadesi 680 Sayılı KHK’nin 28. maddesiyle geldiği için o kısım iptal edilemiyor. Yani maddenin tümü iptal edilebilir ama sanal ortam sözü iptal edilemez. Düşünün şimdi AYM, hükmün Anayasaya aykırı olduğu sonucuna ulaşsa cümleyi iptal edecek ama “sanal ortam” bölümünü iptal edemeyecek. Bu durumda, PVSK’nin Ek 7. maddesi şöyle olacak: “Sanal ortam”. Artık nasıl bir anlam yüklerseniz yükleyin ona.
Hukukta, hele ki anayasa yargısında bir saçmalığa izin verirseniz, o saçmalığın sonu gelmez. AYM öyle bir karar verdi ki üstünde mantıklı bir hukuk sisteminin var olması artık mümkün değil. Tam da bu yüzden her yorum işlemi bittikten sonra VAHS 32. maddede öngörüldüğü gibi saçma bir sonuç çıkıp çıkmadığına bakmanız gerekir. Sonuç saçmaysa, yorum da yanlıştır.