Cengiz Türüdü-Naim Kandemir
-Stalin’in bir sözü var, mealen; sermaye uluslar arası bir güçtür, burjuvazinin tecrübeleri de uluslar arası bilgidir, diyor. Biz enternasyonalistiz ya, burjuvazi de bizden aşağı değil, Mahir onlar için “kozmopolit” diyordu hatırlarsan…
Örneğin Latin Amerika ülkelerindeki gözaltında kaybetmeler, faili meçhuller gibi metotları burjuvazi oralardan öğrenip 71’lerden başlayarak Türkiye’de ilgili birimlerine uygulattı.
-Bu durumda burjuvazinin aklı da evrenseldir demeliyiz ve ülkedeki sosyal gelişmeleri, olayları değerlendirirken de bu aklın nasıl davranacağı üzerinden bakmalıyız.
Günümüze bakarsak; bir haftadır özellikle İstanbul ve Ankara’da adeta belediyeleri kazanan muhalefete vermemek için elli takla atıyorlar.
İktidarın bugüne kadar yaptıklarına ve özellikle İstanbul ve Ankara belediyelerinin rant fabrikaları haline getirildiğini düşününce, buraları ne pahasına olursa olsun vermezler, diyesi geliyor insanın.
Ancak burjuvazinin tecrübesiyle ilgili söylediğini düşününce de denklem şöyle kuruluyor: Devletin asıl sahiplerinin eline 17 yıl sonra alternatif-yedek bir kart geçmiş… Üstelik bu kart yıpranmamış, temiz; onlar, iktidarın oyları tekrar tekrar saydırmaları sonucu bu kartı kaybetmek ister mi?
İktidar burjuvazinin çocuğu da, yeni lider adayı üvey mi? Haşa, hatta ilk göz ağrısından!
-Öte yandan sermayenin evrenselliği gerçekliğini de unutmayalım. Lenin, “Emperyalizm” kitabında kapitalist sistem olarak-o günkü koşullarda- sadece metropolleri saymıyordu ki…
Dolayısıyla dünyada sözde de olsa demokrasinin bayraktarlığını yapan ABD ve Avrupa devletlerinin yetkilileri de seçim sonuçlarına göre en yüksek oyu alana hakkının teslim edilmesi yönünde diplomatik dille de olsa meramlarını dile getirdiler.
Diyelim ki iktidar bizim konuştuğumuzun tersine davranarak İstanbul’u, Ankara’yı vermiyoruz veya İstanbul’da seçimi iptal ettik dedirtirse YSK’ya, ne olacak?
-Kısa vadede iktidar ve tabanı sevinebilir ancak devletin asıl sahiplerinin faturası ağır olur o zaman. Diğer yandan bazı dış devletlerin istemeleri halinde neler yapabileceklerini bu ekonomik krizin ortasında düşünmek bile irkiltici.
Öte yandan Türkiye’nin yakın tarihine bakıldığında sonuçta kullanan devlettir…
Devletin kendi bekası sallantıdayken, iktidarın bekası umrunda olmaz. Devlet için önemli olan sadece devlettir. Aslolan piyestir, oyuncu her zaman değiştirilebilir.