Özgecan’ın katledilmesi ile adeta yeni bir kadın isyanı yaşandı. Kadınların örgütlediği veya öncülük ettiği eylemler gerçekleşti. Gezi direnişinde AKP’ye karşı açığa çıkan öfke bu kez AKP’nin gerici, kadın düşmanı politikalarına karşı kadınların öfkesi olarak sokağa yansıdı. Toplumsal muhalefeti feminize edecek ve yeni bir kadın hareketi inşa edecek bir politik sorumluluğumuz var. Bu nedenle kadınların en geniş zeminlerde kadın katliamına karşı kadınların yaşamsal tüm haklarını savunacak bir kampanya biçiminde bir sürecin örgütlenmesi gerektiği; hedefinde de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın isminin kadın bakanlığı olarak değiştirilmesi olmalıdır. Bu amaçla hazırladığımız kadınların acil şartları şunlardır:
- Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm iktidar kadroları; AKP’li bakanlar, bürokratlar, Diyanet İşleri Başkanı olmak üzere tüm din adamları kadınlara dayak, ölüm, tecavüz, baskı olarak geri dönen, şiddeti besleyen, kadına talimatlar yağdıran, nefret kusan tüm açıklamalarına derhal son versin. Biz bu ülkenin kadın yarısı “kadın eşit değildir” diyenler tarafından yönetilmek istemiyoruz.
- Kadına yönelik şiddetin sağır sultanın duymasından rahatsız olan Ayşenur İslam derhal istifa etmelidir.
- Kadın sorunu aile ve sosyal politikalara sıkıştırılamaz, kadın mücadelesinin taleplerini program hale getiren ve kadınların politikalarında söz sahibi olduğu ayrı bir kadın bakanlığı kurulmalıdır.
- AKP politikaları kadını kamusal alandan dışlayarak babaya ya da kocaya bağımlı, olacağı bir aile modelinin içine hapsetmeye çalışıyor. Bu kadını sokaktaki şiddetin hedefi haline getiriyor. Kadını annelikle eşitleyen ve aile ile sınırlayan bu bakış açısı mahkum edilmeli, tüm işyerleri, sokaklar, parklar ve kamusal alanlar Kadınların eşit yurttaşlar olarak özgürce katılımına/yaşamasına/çalışmasına uygun olarak düzenlenmelidir.
- Kadın cinayetleri ve kadına yönelik erkek şiddeti bir güvenlik sorunu değildir. (Buton gibi polisiye önlemlerle çözülmesi mümkün değildir) Sorun tolumsal/kamusal hayattaki eşitlik sorunudur. Güvenlik bahanesi ile kadını kamusal/toplumsal hayattan tecrit eden hiçbir düzenlemeyi (ayrı otobüs ayrı plaj, ayrı park) kabul etmiyoruz. Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz suçlarında iyihal, tahrik vs. indirim yapılamaz. Şiddet gören ya da tehdit altına olan her kadına ve varsa çocuklarına barınma, güvenceli iş, sosyal güvence hakkı sağlansın.
Ayrıca çocuk bakımını yalnız kadına yükleyen, kadının asli görevini aile içinde tanılayan ve esnek çalışmayı bu bahaneyle genelleştiren dinamik nüfusun korunması programı iptal edilmelidir.
Bu hayat bizim, Eşitiz Biz Varız!
HALKEVCİ KADINLAR