Eğitim alanında örgütlü sendikalar, YÖK Başkanı’nın toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan açıklamalarına tepki gösterdi. Eğitim Sen, YÖK Başkanı’nın açıklamasının Türkiye’de yaşanan kadın düşmanlığını en yetkili ağızlardan onaylayan bir ibret vesikası olduğunu belirtirken Eğitim-İş YÖK Başkanının istifa edip müftü olmasını istedi.
Eğitim Sen dün düzenlediği basın toplantısında, açıklamalara tepki gösterdi. Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu’nun yaptığı açıklamada öne çıkanlar şöyle:
“Cinsiyetçi ideolojilerinin gereği olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan; MEB ve YÖK’ ün politikalarını belirleyen vesayet mekanizmasının saldırıları daha da yoğunlaşmıştır. Bu vesayet mekanizmasının en önemli özelliği ‘duyarlı vatandaşlar’ adı verilen kim olduğu belli olmayan, tepki göstereceği ön kabulü ile hareket edilen, MEB ve YÖK’ ü kendi politik çizgisinde harekete zorlayan bir kesimdir. Bu vesayet mekanizması okullarda, üniversitelerde yürütülen teknik faaliyetler ve projelerle ilgili MEB’ in ve YÖK’ ün politikalarını belirleyen aktörler haline gelmiştir.”
“Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yürütülen ve gerici zihniyetin, “sapkın proje” sözleriyle hedef aldığı “Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” projesinin sonlandırılmasının ardından, YÖK Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projesinden vazgeçildiğini açıkladı.”
“Toplumsal cinsiyet eşitliği tartışmaları; ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel alandaki sorunları, bunların arkasındaki yapısal sebepler, çözüm önerileri vb. konularını içermiştir. Sadece kadınlar/kadınlık konuları ile sınırlı kalmayarak; aile kurumunun ve erkekliğin hegemonik yapısı, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim farklılıkları, LGBTİ sorunları, ayrımcılık, homofobi/transfobi ile mücadele, queer teori vb. konuları da kaçınılmaz olarak ele almıştır. Cinsel yönelime dayalı ayrımcılığa da diğer ayrımcılık türleri gibi karşı çıkılması düşüncesi yaygınlaşmıştır. Kadınların ve LGBTİ’lerin hak arama mücadeleleri çok ciddi bir egemenlik/hegemonya tehdidi olarak algılanıyor.”
“Açıkça bilinmelidir ki Türkiye’de yaşamın her alanında ve akademide yürütülen toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarının ve kurumsallaşmanın gelişimi Yekta Saraç ile başlamadığı gibi; kendisinin tek bir açıklamasıyla da sona ermeyecektir!”
“Eğitim Sen olarak; kısa süre önce Yükseköğretim Kurulu web sayfasından kaldırılan belgenin dayanaklarını ve ilkelerini kamuoyuna duyurmaya ve yaygınlaştırmaya, Saraç’ın açıklamasındaki “aile yapısı ve değerlere aykırılığı” pahasına toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini güçlendirmeye, akademide cinsiyetçi, toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayan karanlığın katlettiği Ceren Damarların sesi olmaya, okullarda, kürsülerde toplumsal cinsiyet eşitliğini anlatmaya, eşitlik ve özgürlük mücadelemize devam edeceğiz. Eşitlik ve özgürlük düşlerimiz ‘mütenasip’ karanlığınıza sığmaz.”
Eğitim-İş Sendikası da “YÖK Başkanı İstifa Edip Müftü Olmalıdır!” başlıklı bir açıklama yaptı. Eğitim-İş’in açıklamasında öne çıkanlar şöyle:
“Kadının evden çıkmamasını, ekonomik ve sosyal olarak erkeklere bağımlı kalmasını isteyen zihniyetin, bir ülkenin eğitim sistemini yönetmesi halinde ne olacağı YÖK’ün son hamlesiyle tekrar cevap bulmuştur.”
“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kadın ve erkek eşit değildir, olamaz”, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Bir kadın olarak sus” sözleri hala kulaklarımızda çınlarken, iktidarın bürokratlarının da toplumsal cinsiyet konusunda onlarla tamamen aynı renkte olduğu bu gelişmelerle bir kez daha ispat bulmuştur.”
“Ülkede okumayan, çalışmayan, konuşmayan, gülmeyen kadınlar yaratmaya çalışan eril zihniyet, artık bu niyetini kamufle etmeye bile tenezzül etmeyecek kadar pervasızlaşmıştır. İktidarın bu konuda ne kadar ileri gidebileceği ise imkanı olmayan kız çocuklarını eğitimle buluşturan rahmetli aydınımız Türkan Saylan’ın uğradığı saldırılardan hatırlanabilir.”
“Eğitim-İş olarak kadınların gülüşünden geçen o parlak yarınların en büyük savunucusu ve eğitimde cinsiyet eşitliğinin kaldırılma gayretinin karşısında en büyük engel olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.”