CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 7 Haziran’dan beri Erdoğan’ın bir koalisyon kurulmaması için elinden geleni yaptığını belirterek, “Saray muhafızları da yürütülen bir hükümet kurma sürecini sabote etmek için elinden geleni yapıyor. Bir hukuk darbesi planlanıyor. Meclis’in her zaman seçim kararı alma yetkisi vardır. Ama yetkiyi Anayasa ve iç tüzüğe uygun bir çerçevede kullanması lazım. Burhan Kuzu’nun açıklamaları, hiçbir şekilde hukuk normlarıyla izah edilemeyecek, kabul edilemeyecek, karşılık bulamayacak bir açıklamadır” dedi.
Türkiye’nin erken seçime değil güçlü bir hükümete ihtiyacı olduğunun altını çizen Altay, AKP ile bir hükümet kurabilmek için ellerinden gelen fedakarlığı yaptıklarını vurguladı.
Meclis’te gazetecilere açıklamalarda bulunan Altay, Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin çıkarıldığını hatırlattı. Yönetmeliği incelediklerini ve kabul edilebilir, uygulanabilir bir yönetmelik olmadığını vurgulayan Altay, “Bu ülkede demokrasinin d’sinden bahsediyorsak; bu yönetmeliğin uygulanma şansı yok. Ayrıca bireylerin, sivil toplumların, sendikaların bu yönetmeliğin iptali için Danıştay’a gideceğini öngörüyoruz. AK Parti’nin yıllardır anlamadığı, bizim anlatamadığımız demokrasinin tanımıyla ilgilidir. Demokrasi bir tepki ve protesto rejimidir. Hiçbir güvenlik kaygısı, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına dayanak olamaz. Böyle bakıldığında, bu tam bir temel hak ve özgürlükleri gasp eden bir yönetmelik. Hiçbir şekilde kabulü mümkün değil, yargıdan döneceği muhakkak. Anayasa Mahkemesi’nin de başvurduğumuz iç güvenlik paketiyle ilgili görüşmeleri hızlandırması, bu kaosun, gaspın ortadan kaldırılması açısından son derece önemlidir. İnsanlar tepki ve protesto hakkını kullanamıyorsa, o ülkede demokrasiden bahsedilemez” diye konuştu.