Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası ortak açıklama yaparak gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. “Demokrasinin temel kurumu olan basın ve ifade özgürlüğü, yaşanan son olaylarla, eskisinden daha ağır bir baskı dönemine girmiştir” denilen açıklamada, şöyle denildi: “Türkiye’de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ve gelişmiş demokrasilerin kabul ettiği ölçütlere uygun basın ve ifade özgürlüğüne ulaşıncaya kadar tüm gazetecilerin dayanışma içinde olmasının önemini bir kez daha hatırlatıyoruz.”
Basın Konseyi tarafından yapılan açıklamada ise “medya mensuplarına yönelik bu yeni operasyon, uluslararası alanda prestij ve imajımızın tekrar sorgulanmasına neden olacaktır” iddiasında bulunuldu. Konsey açıklamasında “insan haklarına saygılı bir hukuk devletinde, ilkel ‘intikam’ dürtüsünün değil, erdemli ‘adalet’ ve ‘özgürlük’ duygularının ağır basması gerektiğini hatırlatarak; geçmişteki tutumlarını örnek göstermek suretiyle, bugün müdahaleye maruz kalanlara yönelik işlemleri meşrulaştırmak mümkün değildir” dendi.
Gazetecilere Özgürlük Platformu, operasyonun tüm medyaya tehdit olduğuna dikkat çekerek derhal durdurulmasını istedi. “Yakın geçmişte baskıcı bu iktidarla birlikte çalışan, birlikte yürüyen bu kişilere yapılan soruşturma ve gözaltılar,iktidarın emrinden, denetiminden, kontrolünden çıkan gazetecilerin cezalandırılması operasyonudur.Siyasaldır, ideolojiktir, iktidarın kendisinden yana almayanlara karşı intikam eylemidir, basın ve ifade özgürlüğüne saldırıdır” denilen açıklamada, manzaranın darbe dönemlerinin, sıkıyönetim, olağanüstü hal dönemlerinin uygulamaları olduğuna vurgu yapıldı.