Türkiye İstatistik Kurumu, 2017 yılı için Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı.
Araştırma sonuçlarına göre; en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak %47,4’e yükseldi. Bu oran, en yüksek gelire sahip olan yüzde 20’lik kesimin, geri kalan yüzde 80 kadar gelir elde ettiği anlamına geliyor. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise sadece %6,3. Toplumun en zengin %20’sinin gelirinin en yoksul %20’sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,5.
Sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,001 puan artış ile 0,405 olarak tahmin edildi.
Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre %12,7 artarak 19 bin 139 TL’den 21 bin 577 TL’ye yükseldi.
Toplam eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek payı, %48,9 ile bir önceki yıla göre 0,8 puan azalan maaş ve ücret gelirleri aldı. İkinci sırayı %19,7 ile önceki yıla göre 0,1 puanlık artış gösteren sosyal transfer gelirleri alırken üçüncü sırayı %19,6 ile 2016 yılına göre 0,2 puan azalan müteşebbis gelirleri aldı.
Tarım gelirlerinin müteşebbis geliri içindeki payı 2016 yılına göre 3,8 puan azalarak %21,4 olarak gerçekleşti. Sosyal transferlerin ise %91,4’ünü emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,8 puanlık düşüş ile %13,5 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin %60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1,1 puan azalarak %20,1 oldu.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların %25,4’ü, bir okul bitirmeyenlerin %21,7’si yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde %11,7, lise ve dengi okul mezunlarında ise %5,5 oldu. Yükseköğretim mezunları ise %1,5 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, 2017 yılında bu oran %14 oldu.
Nüfusun %59,1’i kendilerine ait bir konutta otururken, %40,8’i konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, %36,6’sı sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve %22,9’u trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadı.
Nüfusun, %69,2’si konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, %60,8’i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını karşılayamadığını ve %13,4’ü konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.
Çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtan maddi yoksunlukta ise durum şöyle: Dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2016 yılında %32,9 iken 2017 yılında 4,2 puan düşerek %28,7 olarak gerçekleşti.