Taksim Dayanışması Gezi Direnişi’nin 5. yıl dönümünde açıklama yaptı. Gezi Direnişi sırasında hayatını kaybedenlerin ve yaralananların faillerinin ya bulunamadığı ya da cezasızlıkla ödüllendirildiğine değinilen açıklamada “Gezi 5 yaşında. Karanlık gider, Gezi kalır” denildi. Açıklamada, 31 Haziran saat 19.00’da Gezi Parkı’ndaki anma etkinliğine çağrı yapıldı.
Evrensel’in haberine göre, açıklamaya Taksim Dayanışması ve bileşenlerinin yanı sıra HDP İstanbul Milletvekili Adayı Ahmet Şık, CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı biber gazı fişeğinin kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, EMEP İl Başkanı Sema Barbaros da katıldı.
Avukat Yalçın Deniz Özer, Gezi Direnişi sırasında hayatını kaybedenlerin yargı sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Avukat Özer, Gezi eylemlerinin üzerinden geçen 5 yıla rağmen polis şiddetinin faillerinden hesap sorulmadığına ve etkin bir yargılama yapılmadığına dikkat çekti. Özer, “Ahmet Atakan için henüz bir dava açılmadı. Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümü basit bir trafik kazası gibi gösterildi ve hazırlanan bilirkişi raporunda Ayvalıtaş kendi ölümünden sorumlu tutuldu. Ali İsmail Korkmaz davasında sanıklar indirimli cezalar alırken Ethem Sarısülük’ü vuran polise para cezası verildi. Medeni Yıldırım’ı vuran asker beraat etti. Abdullah Cömert hakkında Yargıtay taksirle ceza verilmeli kararı verdi. Berkin Elvan’ın davası ölümünden 3,5 yıl sonra açıldı. Tek sanığı var. Sanığa emir veren amirler hakkında takipsizlik verildi, tanık olarak dinleniyorlar. Tanıklıklar ‘bilmiyorum, görmedim, duymadım’ üzerine, delil karartma çabasında. Bu örnekler yargıçlar üzerindeki baskı ve yargının geldiği noktayı açıkça gösteriyor. Sistematik şekilde cezasızlık var” dedi.
Gezi Şehitleri ve Gazileri Platformu adına da Gezi eylemleri sırasında gözünü kaybeden Volkan Kesanbilici konuştu. Kesanbilici, birçok davanın “güvenlik” gerekçesiyle başka şehirlere kaçırıldığını ifade ederek “Her bir kaçırılan dava için aileler yüzlerce kilometre yol yaparken, sanıklar duruşmalara oldukları yerden SEGBİS ile bağlandı. Davaları takip eden gönüllüler her şehirde ayrı sıkıntılarla karşılaştılar kimi zaman mahkeme salonlarına dahi giremediğimiz duruşmalar oldu” dedi.
“Karanlık gider, Gezi kalır!” başlıklı açıklamayı Taksim Dayanışması adına Mimar Mücella Yapıcı okudu. 27 Mayıs 2013’te yıkım için Gezi Parkı’na girilmesi ile ülkenin dört bir yanında direniş başladığını hatırlatan Yapıcı, “Milyonlarca yurttaşın güzel bir geleceğe dair umudunu yeşerten Gezi Direnişi, en zor zamanlarımızda dahi bizlere yaşam enerjisi olurken iktidarının devamı uğruna bütün insani değerleri yok etmeye çalışan siyasi iktidarın bir türlü unutamadığı en büyük kabusu olmayı sürdürüyor” dedi. 70 binden fazla öğrencinin, 140’tan fazla gazetecinin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının ve on binlerce siyasinin tutuklu olduğunu anımsatan Yazıcı, “Demokrasiden, hukuktan, adaletten, insanlıktan, barıştan ve doğadan yana her türlü sesin giderek artan baskı ve şiddetle kısılmaya çalışıldığı 2018 yılının Mayıs ayında her şeye rağmen yaşamın sesi gürleşmeye başlıyor ve bir umut iklimi ülkemizi sarıyorsa bu dayanışmamızın ve direnişimizin gücünden ve haklılığındandır” diye konuştu.
Gezi eylemleri sırasında 36 kişinin gözlerini yitirdiğini, binlerce insanın yaralandığını ve onlarca kişinin sonsuzluğa uğurlandığını anımsatan Yapıcı şöyle devam etti: “Onlar bize Gezi’yi emanet ettiler. Gezi’den umut, dayanışma, bir arada yaşama arzusu, kardeşlik, paylaşmak, kararlılık, irade ve sevgi doğdu” dedi. Gezi’nin taleplerine sahip çıkmam için 31 Mayıs saat 19.00’da Gezi Parkı’na çağrı yapan Yapıcı, “Bulunduğunuz her yerde bir slogan söyleyin, bir döviz yazıp resmini çekin, paylaşın; bir ağaca çaput bağlayın; parklara çıkın, forum yapın, sohbet edin, şarkılarımızı söyleyin. Gezi bulunduğumuz her yerde. Çünkü biliyoruz ki, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Ethem Sarısülük, Berkin Elvan ve Mehmet İstif hâlâ bize bakıyor. Karanlık gider, Gezi kalır!”
Açıklamanın tamamı şöyle: