İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi Gençlik ve Öğrenci Hakları Komisyonu, Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsünde artan saldırılar ve öğrencilere yönelik şiddetle ilgili bir rapor hazırladı. Raporda, öğrencilere yönelik polis şiddetinin arttığına vurgu yapılarak, saldırıların güçlü biçimde gündemleştirilmesine ihtiyaç olduğu belirtildi.
Raporun tamamı şöyle:
“ANKARA ÜNİVERSİTESİ CEBECİ KAMPÜSÜ’NE YÖNELİK ARTAN SALDIRILAR VE ÖĞRENCİLERE YÖNELİK POLİS ŞİDDETİNE DAİR RAPOR
DURUM : Cebeci kampüsü, kapılarında kimlik sorgusu yapılmayan, tüm öğrencilerin, kamunun da gelip derslere girebileceği,etkinliklere katılabileceği, güvenliğini öğrencilerin sağladığı bir kampus iken Barış için Akademisyenler İnisiyatifine açılan soruşturma sonrasında, okul yönetimi Cebeci yerleşkesinde ‘sıkı güvenlik önlemleri’ alacağını savunmuştu (duyurmuştu yazılırsa daha uygun gibi). Kampüs girişine X-Ray cihazı yerleştirilmesi dahi gündeme gelmişti. Soruşturmalar sürerken Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Cebeci Kampüsü’nde bulunan fakültelerin dekanlıklarına “güvenlik önlemleri” ile ilgili bir yazı gönderdi. Dekanlıkların yayımladığı yazıya göre kampüste “güvenlik önlemleri” adı altında artık üst araması yapılacak. Üniversite bileşenlerinin kayıtlı araçları dışında hiçbir araç kampüse alınmayacak ve gerek görüldüğünde kampüse giren araçların bagajları kontrol edilecek. Dekanlıklara gönderilen yazı şöyle :
“Yerleşkelerimizde öğretim elemanlarımızın, idari personelimizin ve öğrencilerimizin can güvenliklerinin sağlanması, yaşanması olası tehlikelerin önlenmesi ve eğitim hizmetlerinin aksamadan yürütülebilmesi için her türlü güvenlik önlemlerinin alınması ve sürekliliğinin sağlanması gerektiği, bu kapsamda Cebeci Yerleşkesi giriş-çıkışında özel güvenlik personelimizce kimlik kontrollerinin ve 10.02.2016 tarihinden başlayarak üst aramasının düzenli olarak yapılması, kartı olmayan araçların (taksi dahil) Yerleşkeye alınmaması, gerek görülen araçlarda bagaj araması yapılması ve bu konularda tüm çalışanların işbirliği anlayışı ile Yerleşke güvenliğinin sağlanması konusunda gerekli desteğin sağlanması Üniversitemiz Rektörlüğünün 09.02.2016 tarih ve 7634 sayılı yazısı ile bildirilmiştir.” Bu karar 10 Şubat 2016 tarihinde uygulamaya konuldu. Kampüsün güvenliği için yapıldığı söylenen bu uygulamalar okulu terörize etmiş, üniversitelinin can güvenliği tehlikeye girmiştir.
TESPİTLER :
4 OCAK 2016
A.Ü. Cebeci kampüsünde 1.yarıyıl final sınavları sürerken, sabah saatlerinde kampüse gelen bir faşist grup, öğrencilerin sınavda olduğu sırada, Hukuk Fakültesi içerisinde afişleme yaptı. Öğrencilerin ‘terörist’ olarak itham edildiği afişler, okulun güvenlikleri tarafından kaldırıldı. Afişlerin kaldırılmasının ardından kantinde öğrencilere pala ve satırlarla saldırmaya çalışan grup, öğrenciler tarafından okuldan çıkarıldı. Okul dışından üniversitelilere saldırmaya devam ederek taş ve sopa fırlatan grup, üniversitelilerin müdahalesiyle tekrar uzaklaştırıldı. Okulun önüne çevik kuvvet gelse de bir polis amiri saldırgan faşist gruba, nasihatlerde bulunup, tembihleyerek salıverdi.
15 ŞUBAT 2016
Sabah saatlerinde, çevik kuvvet desteğiyle kapıda bekleyen özel güvenlik ekipleri, üst aramasına ve OHAL uygulamalarına direnen 11 öğrenciyi darp ederek gözaltına aldı. Olay sırasında haber yapan Cumhuriyet Ankara Bürosu stajyer muhabiri ile Umut gazetesinin iki muhabiri de gözaltına alındı. Arkadaşları gözaltına alındıktan sonra bekleyen üniversitelilere sivil polisler :“Adam olacaksınız, öğrenciliğinizi yapın, hepinizle hesaplaşacağız, defterinizi düreceğiz, sizi profesörleriniz dahi kurtaramayacak! ”şeklinde hakaret edip tehditler savurdu.
22 MART 2016
A.Ü. Cebeci kampüsüne üniversitelilerin astığı ‘Saray’ ibaresi yer alan pankart nedeniyle, çevik polis kampüse girdi. Pankartın alınmasına tepki gösteren öğrenciler gözaltına alındı. Bunun üzerine öğretim üyeleri de, polisin kampüse girmesine ve öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Polis, göz altılara tepki gösteren İLEF Dekan Yardımcısı Halise Karaaslan Şanlı’ya da gözaltı yapmak istedi. Ayrıca arkadaşları için oturma eylemi yapan üniversiteliler de darp edilerek gözaltına alındı. Toplamda 13 öğrenci gözaltına alınırken pankartta yazan ‘sarayın istikrarı’ ifadesi nedeniyle Cumhurbaşkanı’na hakaretten suçlandı. Öte yandan 21 Martta, kampüste kutlanan Newroz’un ardından, polis yine kampüse girmiş, kantinleri dolanarak çantaları keyfi olarak aramış ve bir üniversiteliyi gözaltına almıştır.
31 MART 2016
Hukuk fakültesinde daha önceleri de “Kardeşlik Meclisi” adı altında toplanıp çeşitli faşizan-provokatif etkinlikler düzenleyen DAİŞ sempatizanı ve bir grup ülkücü, Çağlayan adliyesinde rehin alındıktan sonra çıkan çatışmada hayatını kaybeden Selim Kiraz’ın ölüm yıl dönümü nedeniyle afiş astı. Devrimci, demokrat üniversitelilerin afişin kaldırılmasını istemesi kavgaya neden oldu. Çıkan kavgada iki öğrenci çeşitli yerlerinden yaralandı. Olay üzerine, zaten dönem başından itibaren kampüsün karşısında bekleyen çevik kuvvet kampüse girdi. Polis, önce Hukuk Fakültesine daha sonra da İLEF ve SBF’ye girerek adeta öğrenci avına çıktı. Sınav haftasının olduğu üniversitede, iki öğrenci de sınav esnasında gözaltına alındı. Polis, binalardan çıkan öğrenci ve akademisyenlere plastik mermi sıkarak “derslerinize girin” diye bağırarak tehditler savurdu. Öğrencilerin bekleyişi sırasında faşist güruh, Hukuk fakültesi önünde toplanarak satır-sallama gibi kesici aletlerle üniversitelilere saldırdı. Üniversitelilerin kendini savunmaya başlamasının ardından polis TOMA ile tekrar kampüse girdi. 19 üniversiteli yerlerde sürüklenerek gözaltına alınırken ırkçı-faşist gruba hiçbir müdahalede bulunulmaması ise dikkat çekti.
19 MAYIS 2016
Ankara Üniversitesi, Cebeci yerleşkesine silahla giren ırkçı bir grubun saldırısına uğrayan Alican Başdemir ile Hakan Cin yaralandı. Satırlı saldırıya uğrayan öğrenciler, çeşitli yerlerinde yararlanırken, ırkçı grup çevredekilerin araya girmeye çalışmasıyla, saldırı alanından kaçarak uzaklaştı.
Güvenlik gerekçesiyle, Ankara Üniversitesi öğrencileri üzerinden baskı kuran ve neredeyse öğrencileri adım adım takip eden özel güvenlik ve polisin okuldaki varlığına rağmen, dışarıdan ırkçı bir grup silah ve satırlarla Cebeci Kampüsü’ne girerek okul öğrencilerine saldırmıştır. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi kantininde oturan Hukuk Fakültesi öğrencileri Alican Başdemir ile Hakan Cin adlı öğrenciler, 4 kişilik olduğu belirtilen silahlı ve satırlı grubun saldırısına uğradı. Faşist saldırıda Alican Başdemir satırla omuz ve kollarından yaralanırken, Hakan Cin ise başından yaralandı. Kantin sahibinin müdahalesi sonucu faşist grup saldırı yerinden kaçarak uzaklaştı. Ardından Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan yaralı öğrencilerin tedavisi yapılmıştır.
Okulun tatil olmasını fırsat bilerek kendilerine saldıran gruptan birinin elinde silah olduğu ve öğrencilere hiçbir şey söylemeden doğrudan saldırmışlardır.
SONUÇ :
Kürtlerin, Alevilerin, aydınların, kimi medya gruplarının, gazetecilerin, üniversitelerin yani tüm muhalif itiraz-direniş odaklarını hedef alan son bir yıldır en yoğun-katı halini alan dalga güç, şiddetini arttırarak sürmektedir. Bu süreçle bağlantılı olarak, gençliğin geleceğine sahip çıkma iradesini gösterdiği en güçlü zemin olan üniversiteler, baskılanmak, yıldırılmak istenmektedir. Eli bıçaklı, satırlı faşist çetelerin üniversitelere sistemli olarak saldırması, gözaltılar, soruşturmalar bu politikanın en somut tezahürüdür. Polis-İdare ve faşist çetelerin işbirliği ile farklı fikirler, yaratılmaya çalışılan demokrasi ortamı, boğulmaya, korku ve baskı politikalarıyla öğrenciler sindirilmeye çalışılmaktadır. Son günlerde üniversitelere yönelik faşist-ırkçı saldırılar 19 Mayıs günü A.Ü. Cebeci kampüsünde doruğa ulaştı. A. Üniversitesinde geçtiğimiz yıl çeşitli ırkçı-faşist odakların saldırısı ile ilişkilendirilen “şikayetler” nedeniyle şafak operasyonları yağmış çok sayıda öğrenci defalarca evlerinden alınmıştı. Önceki yıl da bildik senaryo işlemiş, sinyali iktidar medyası vermişti ve “Dekan, aşırı uçların yuvalanmasına müsaade ediyor” denilerek, A.Ü. SBF Dekanı Yalçın Karatepe, hedef gösterilerek hakkında soruşturma başlatılmıştı. DP hükümeti döneminde, 12 Mart ve 12 Eylül gibi karanlık kanlı darbe süreçlerinde duvarları kurşunlanan, dekanları cezaevine konulan, akademisyenleri okuldan atılan fakat hiçbir zaman teslim alınamayan Türkiye Sol-Demokratik güçlerin doğuşuna sahne olmuş fakülteleri bünyesinde barındıran Cebeci kampüsüne dönük bu saldırılar, yeni olmadığı gibi tesadüfi değildir. Bugün yine saldırıların hedefindeki A. Üniversitesi 121 akademisyenle, Barış Bildirisine en çok imza veren üniversiteler arasında. Özerk ve muhalif kimliğiyle var olagelmiş kampüs, bu eğitim yılının başından itibaren sürekli TOMA’lar, akrepler ve çevik kuvvet otobüsleriyle, adeta kuşatma altında tutuluyor. Polisin, ÖGB’nin varlığına rağmen dışarıdan destekli, palalarla teçhizatlanmış faşist gruplar, elini kolunu sallayarak kampüste öğrencilere saldırıp çıkabiliyorlar. Bu noktada yerleşke, açık bir karakol haline getirilirken, bilimsel eğitim-öğretim hakkına ve kurumsal özerkliğe müdahale edildiği açıktır. Bu tür saldırıların güçlü bir şekilde gündemleştirilmesi önemli ve acil bir ihtiyaçtır.
DİPNOT: Polis şiddetine tepki gösteren ve polisle diyalog yolu arayan SBF akademisyenleri Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya, Yrd. Doç. Dr. Barış Ünlü, Araştırma Görevlileri Hasan Pekdemir ve Onurcan Taştan hakkında soruşturma başlatıldı. A.Ü. Rektörlüğünün açtığı soruşturma gerekçesi “emniyet görevlileriyle tartışmak ve görevlerini engellemeye çalışmak” oldu. Ayrıca rektörlük ondan fazla üniversiteli hakkında benzer iddialarla soruşturma başlattı.
İHD Ankara Şube Gençlik ve Öğrenci Hakları Komisyonu”