Sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışan kamu emekçilerinin mevcut durumlarının ortaya konulması, sorunlarının belirlenmesi ve beklentilerinin somutlaştırılması amacıyla Genel Sağlık-İş tarafından yaptırılan kamuoyu araştırmasının sonuçları 14 Mart Tıp Bayramında açıklanacak. Türkiye’de kadın sağlık ve sosyal hizmet çalışanı olmayı gözler önüne seren anket, ekonomik krizin etkilerini de çarpıcı gerçekliği ile ortaya koyuyor.
Ankete katılan sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yüzde 55.7’si kadın. Genel Sağlık-İş kamuoyu araştırmasının sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin cinsiyete göre aylık düzenli iş gelirlerine ilişkin sonuçlara göre; erkeklerde 5001 TL ve üzerinde iş geliri elde edenlerin oranı (yüzde 47.9) kadınlarda bu düzeyde gelir elde edenlerin oranından (yüzde 19.2) oldukça yüksek. Aynı durum kadınlarda ise 3001-4000 TL düzeyi için geçerli. Bu koşullar altında sağlık ve sosyal hizmetler alanında kadın emekçilerin çoğunlukla alt orta gelir düzeyinde ve erkek emekçilerin ise üst düzeyde gelir elde ettikleri söylenebilir.
Kadın emekçilerin elde ettikleri geliri aile bütçesi içerisindeki konumlandırmaları incelendiğinde katılımcıların yüzde 40.7’sinin gelirlerinin ana omurgayı oluşturuyor. Gelirini eşinin geliri ile benzer-denk büyüklükte gören kadınların oranı ise yüzde 39.1. Kendi gelirini tamamlayıcı-destekleyici bir konumda gören kadınların payı da yüzde 15.6’dır.
Kadın çalışanlar için öncelikli problem ücret düzeyinin düşüklüğü (yüzde 82.2) iken, ikinci sırayı yüzde 81.2 ile emeklilik durumunda yaşanacak hak kayıpları alıyor. Temel problem olarak 3’üncü sırada ise yüzde 80.5 ile zaman baskısı ve aşırı iş yükü bulunuyor.
Kadın çalışanların temel beklentisi yüzde 90.9 ile çalışma koşullarının iyileştirilmesi olurken, sabit ücretlerin arttırılması % 85.9 ikinci sırada yer alıyor.
Kadınlar, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorunun yüzde 97.7’lik oranla ekonomi ve geçim sıkıntısı belirtiyorlar. Kadın çalışanların en çok dikkat çektikleri diğer iki sorun ise kadına şiddet ve işsizlik. Kadınlar, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorun olarak yüzde %85.0 ile kadına şiddeti 2’inci temel sorun olarak görürken, işsizlik yüzde 82.4 ile üçüncü sırada yer aldı.
Yaşam düzeyinin gidişatı konusundaki sonuçlara göre kadınların yüzde 73.2’si son 5 yıl içerisinde yaşam düzeylerinin daha kötüye gittiği düşüncesinde.
Araştırma sonuçlarına göre sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışan kadınların yüzde 33.1’i işyerinde ayrımcılığa uğramış. İşyerinde ayrımcılığa uğrayan kadınların en çok karşılaştıkları ayrımcılık türü yüzde 63 ile mobbing iken bunun ardında sözlü taciz (yüzde 48) ile iş paylaşımında eşitsizlik (yüzde 47) geliyor.
Sağlık ve sosyal hizmette çalışan kadınların yüzde 43.7’si kadın olmasının çalıştığı sektör bakımından hiçbir etkisinin olmadığı düşüncesinde. Bunun dışında kadın olmanın dezavantajlarını daha çok yaşadığını söyleyenlerin oranı yüzde 42.4 iken kadın olmanın avantajlarını yaşadığını öne sürenler ise yalnızca yüzde 7.6’lık bir paya sahip.
Anket sonuçlarını değerlendiren Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, sağlık ve sosyal hizmette çalışan kadınların temel problemlerinin başında yüzde 81.2 oran ile ücret düzeyinin düşüklüğünün geldiğini belirtti. Kadın çalışanların temel beklentisinin yüzde 90.9 ile çalışma koşullarının iyileştirilmesi olduğuna dikkat çeken Bacaksız, “Eşit hak ve özgürlüklere sahip çıkmanın yolu laik Cumhuriyete sahip çıkmaktan geçtiği inancı ile başta Sendikamız Genel Sağlık-İş ve Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’e bağlı sendikalarımızın üyesi emekçi kadınlar olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyoruz” dedi.