İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, iş kazalarında yaşamını yitiren işçilerin yüzde 98’inin sendikasız olduğuna dikkat çekti.
“İSİG Meclisi olarak tuttuğumuz iş cinayeti bilgilerini incelediğimizde sadece 38 işçinin sendikalı olduğu bilgisini teyit edebildik” denilen açıklamada, sendikanın ve toplu sözleşmenin olmadığı yerde iş kazaları ve iş cinayetlerinin çok sık yaşandığı belirtildi.
Açıklamadan bazı bölümler şöyle:
“İş cinayetlerinde net bir oran verememekle beraber ölen işçilerin çok büyük bir kısmı taşeron başta olmak üzere güvencesiz istihdam edilmektedir. Bu noktada Bakanlık’ın önümüzdeki günlerde tamamlanacağını söylediği ve kamudaki taşeron işçilerine ‘kadro’ olarak sunulan ‘özel sözleşmeli personel’ statüsünün soruna çözüm olmayacağı aşikardır. Yine TÜİK’e göre istihdamda son bir yılda 1 milyon 122 bin kişilik bir artış yaşandı ancak DİSK bu artışın büyük bölümünün stajyer, çırak ve kursiyerlerden oluştuğunu belirtti. Gerçek anlamda bir istihdam artışı olmayan bu durum dahası, işgücü piyasasında ucuz ve örgütsüz emeği daha da yaygınlaştırarak iş cinayetlerinin de artmasına neden oluyor.”
“İş cinayetlerinin önlenmesi, sağlıklı ve güvenli çalışmanın ön koşulu işçi katılımıdır. İşçiler bunu sendikalaşarak sağlayabilir. Ancak ülkemizde sendikaya üye olan işçiler işten atılıyor, sermaye işyerlerinde sendika istemiyor ya da istediği sendikayı getiriyor. Devlet daha ileri giderek sendikaların yapacağı basın açıklamalarını, toplantıları ve grevleri yani toplu pazarlık hakkını yasaklıyor.”
“İşyerlerinde işçilere keyfi bir biçimde iş tanımı dışında işler yaptırılıyor. Çalışma saatleri günde 10-12 saate ulaşıyor. Mesai ücretleri, izin hakları vb. verilmiyor. Özellikle taşeron işçiler bu koşullarda çalışırken şimdi taşerona rahmet okutacak kiralık işçilik gibi kölelik uygulamaları getiriliyor.”