Dr. Mine Yıldız*
Yıllar önce (22. Yasama Dönemi) Mecliste akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele komisyonu kurulmuştu. O dönemde TBMM’de danışmanlığını yaptığım milletvekiline ulaşamayan bir seçmen beni arayıp demişti ki: “Dışarda niye arıyorlar ki bacım, asıl kaçakçılar içerde, Meclisin tam da göbeğinde”..
Şimdi Meclis’te KHK Komisyonu kurulacakmış.
Ne demek KHK? Kanun hükmünde kararnameler (KHK), olağan ve olağanüstü olmak üzere ikiye ayrılıyor. ‘Olağan’ KHKları, TBMM’den yetki kanunu alan Bakanlar Kurulu çıkarıyor. ‘Olağanüstü’ olanlar ise Cumhurbaşkanı başkanlığındaki Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılıyor ve bunun için TBMM’nin vereceği yetki kanuna ihtiyaç bulunmuyor[1]. İşte burası çok önemli. Yetki kanununa bile ihtiyaç olmaması.
Hatırlayalım. 2002 seçimlerinin galibi AKP, 2003’te Acil Eylem Planını ilan etti. 2004’te Kamu Yönetimi Temel Kanununu çıkarttı. Bu kanun çok önemliydi. Niye mi? Bu kanunla bazı bakanlıklar açıldı, kimileri kapatıldı, bazı bakanlıklar birleştirildi, kamu çalışanlarının atanma, nakil, görevlendirme, seçilme, terfi, görevde yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme gibi pek çok konuda değişiklik yapıldı. Hükümet istediği memuru, istediği göreve atadı. Hükümet kimin nereye atanacağına (herkesçe malum o dönemdeki ortağıyla birlikte) karar verdi. Yargısal denetim de buna dahildi.
Ancak kanun çıkarmakla yetinmeyen Hükümet, hızını alamadı ve olağanüstü koşullar döneminin antidemokratik uygulanması olan KHK’larla kamu yönetiminde dizayn süreci devam etti. KHK demek, TBMM’yi ve muhalefeti karar alma süreçlerinin dışında bırakmak demekti. Bırakıldı da.
Geçenlerde bir haber okuduk basında; “Vallahi sen beni güldürdün, Allah da seni güldürsün” türünden. Ülkem “OHAL dönemi yaşayadursun… Efenim, Mecliste AKPliler, (KHK’lerle ilgili “teknik çalışma(!)” yapmak üzere) muhalefet partilerine “bre muhalefet, gel beraber, bir komisyon kuralım” demiş. Muhalefetin görüşünü alacaklarmış. Memlekette muhalefet bıraktınız mı ki? Kurun kurmasına da TBMM’de kurulan araştırma komisyonlarının nasıl çalıştığı benim gibi yıllarını Mecliste geçirmişlerin ayrıca malumu…
Komisyon önerisi kamuoyunda konuşuladursun, Hükümet, TBMM’yi yok sayarak KHK üstüne KHK çıkarıyor. Gelsin OHAL’li KHK’lar. Fırından yeni çıktı mis gibi.. Peki çıkarılan bu KHK’lar OHAL Yasasına uygun mu? “Amaaaan soru mu şimdi bu, olsa da olur olmasa da, maksat memlekete huzur (!) gelsin. Zaten OHAL uzatıldı[2], toplumsal muhalefet zapturapt altında, sindir sindirebildiğin kadar. UZUNCA BİR SÜREDİR DEVAM EDEN CADI AVI, SÜREK AVINA ÇOKTAN DÖNÜŞTÜ BİLE…
Buram buram demokrasi kokan komisyon önerisiyle; “Biz öyle böyle değil valla acayip bişeyiz caaanım. Bakın Komisyon kurulmasına öncülük ediyoruz, toplumun farklı kesimlerine karşı çok acayip saygılıyız, onları dinleyip mutakabat arayacağız” imajı yaratmak pek mühim! İmaj herşeydir!
BÖYLECE DEMOKRATİK İLKELERE NE KADAR BAĞLI(!) BİR ÜLKE OLDUĞUMUZU TÜM DÜNYAYA HAYKIRACAĞIZDIR KİMBİLİR!
Eyyy Türkiye ve dünya kamuoyu, al sana imaj!
(*) Siyaset Bilimci-Sosyolog
[1] Her iki tür KHK hem meclis tarafından siyasi denetime hem de Anayasa Mahkemesi tarafından yargısal denetime tâbidir.
[2] 19 Ekim’de sona ermesi gereken OHAL, 16 Ocak 2017 tarihine kadar uzatıldı.