Cengiz!
Ana Muhalefet lideri çıktı, helalleşeceğiz, dedi. Muhalefet yine gruplara bölündü; karşı çıkanlar, destekleyenler… Ne helalleşmesi hesap soracağız diyenler; çok güzel, destekliyoruz, diyenler… Herkesin kendi söyleminde elbette dayandığı bir gerekçesi var. Beni en çok bu tavırlardan ziyade bizim sol camianın tavrı ilgilendirdi.
Helalleşmenin, yüzleşmenin, hesap sormanın miladını isteyen istediği kadar geriden başlatıyor.
Helalleşme konusunda elbette benim de fikrim ve tercihim var. Ama bu mektubumda ben sana solun kendi içinde de helalleşmesi, yüzleşmesi gerektiğinden bahsetmek istiyorum.
Kılıçdaroğlu çıkıp iyi ki helalleşelim dedi. Destekleyenler veya helalleşmek değil hesaplaşacağız diyenler; neredeydiniz bugüne kadar?
Öte yandan Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi topa tutanlar; nasıl görüyorlarmış ki onları böyle celallendiler? Kılıçdaroğlu ve CHP herkesin malumu. Adam sanki Kızılordu Komutanı, CHP de öncü müfreze sanki! Neyi kimden, nereden bekliyorsun, tekeden süt sağılır mı?
Bu konuda bir diğer gariplik de Kılıçdaroğlu’nun helalleşme açıklamasından sonra, sol cenahta bu açıklamayı ve sahibini yerden yere vuran bazıları, Demirtaş’ın Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını önemseyip yürekten desteklediğini açıklamasıyla ters köşe oldular…
***
12 Eylülden bu yana 41 yıl, 2002’den bu yana da siyasal İslamın borusunu öttürdüğü 19 yıl oldu…
Mesela sol içinde de şu konularda helalleşsek veya yüzleşsek ilgilileriyle,
-41 yıl oldu, 12 Eylül öncesi yüz binlere önderlik eden belli başlı yapıların yaşayan liderleri, Türkiye’de sol niye bu kadar ağır bir yenilgi aldı, bunun nedenlerini bir anlatsalar, klasik tanımıyla, bir özeleştiri yapsalar…
-Siyasal İslama iktidarı altın tepside sunduk diyenler,
-Gezi’ye omuz vermedikleri gibi imalarla gölgelemeye çalışanlar, bugünlere gelmemizden mutlu musunuz?
-Sol-sosyalist yapıların yazarlarının İslamcı faşizmin gelmekte olduğunu, geldiğini yazıp çizerlerken, bu yapıların bir araya gelmemek için kırk dereden su getirdiklerini unutalım mı? Kibriniz batsın!
***
Eleştiren, konuşan; eleştirsin, konuşsun da; bizimkiler hele bir ellerine alsınlar iğneleri…
Devrimci ahaliye düşen mangaldaki külleri üflemek değil; mangalda yığılmış kömürleri ateşleyip kor haline getirmektir! Hele bir tutuşturmaya çalış, bir çakarsın almaz, iki çakarsın almaz; umudu kesme, bir kıvılcıma bakar!