Bugün Üniversiteye giren polis amirleri, hocalar ve milletvekilleri Fakülte binasının önündeki merdivenlerde açıklama yaparken bas bas bağırarak “Sizi uyarıyorum 2911 Sayılı Yasaya aykırı hareket ediyorsunuz, dağıtmak için güç kullanacağız” dedi. Açın bakın bakalım bahsettiği 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasında Üniversiteyle ilgili bir hüküm var mı?
Yok. Çünkü Üniversitede polisin varlığı 2911 Sayılı Yasaya değil 2559 Sayılı Polis Vazife ve Selahiyat Kanununa tabiidir. Bu Kanun 1934 tarihlidir ama konuyla ilgili 20. maddesi 1973 tarihlidir. Yani 12 Mart sonrasında düzenlenmiştir. Darbeciler bile Üniversiteye müdahale için bir sınır öngörmenin zorunlu olduğunu düşünmüştür. Bu maddeye göre
“Zabıta aşağıda yazılı hallerde üniversite, bağımsız fakülte veya üniversiteye bağlı kurumların binalarına veya bunların eklerine girebilir.
A) Üniversite binaları veya ekleri içinde, kurumun imkanlarıyla önlenmesi mümkün görülmeyen olayların çıkması ihtimali karşısında rektör, acele hallerde de dekan veya bağlı kuruluş yetkililerinin zabıtadan yardım talep etmeleri halinde” girebilir.
Şimdi bakın bu hüküm kümülatif koşulların oluşmasını gerektirir. Buna göre kurumun imkanlarıyla önlenmesi mümkün görülmeyen olayların çıkması ihtimali karşısında Rektör polisi çağırabilecektir. Rektör bu çağrıyı yapmış mı onu bilmiyoruz, kendisi yurtdışındaymış. Ama onun çağırması da yetmez, diğer koşulun yani kurumun imkanlarıyla önlenmesi mümkün görülmeyen olayların çıkmış olması da gerekmektedir. Bugün Fakültede olay falan çıkmamıştır. Kimse kimseyle çatışmamıştır. Polis keyfi olarak 80 yaşında emekli öğretim üyesi, dokunulmazlığı olan milletvekili, kadın, genç, sakat demeden orantısız güç kullanmıştır.
Müdahale sahnesini izleyin. 12 Milletvekili ve 30 kadar üniversite hocasının bir bildiri okuması hangi önlenmesi mümkün görülmeyen olaylara yol açmaktadır? Hangi gerekçeyle hocalar ve milletvekillerine plastik mermi ve gazla saldırılmıştır? Daha Üniversite 2911 Sayılı Yasanın değil 2559 Sayılı Yasanın uygulanacağını bile bilmeyen polis amirleri nasıl bu kadar önemli görevlerde yetkilendirilir?
Bakın faşist dönemlerde çıkan, cunta dönemlerinde çıkan yasalara göre bile polis üniversitede bulunamaz, bu şekilde milletin vekiline, üniversitenin hocasına saldıramaz. Bunun takipçisi olmak, sorumluların soruşturulmasını sağlamak zorundayız. Avukat arkadaşlar bugün bizim yanımızdaydı, gereğini takip için hepsini göreve çağırıyorum.