Türbanlı öğrencilerin öğrenim hakkını engellediği iddiasıyla hapse mahkum edilen Prof. Dr. Rennan Pekünlü’nün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, “kabul edilebilirlik” kararı verildi.
Halen yürürlükte olan Anayasa Mahkemesi’nin 3 kararına göre, türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmesi, buna izin veren düzenlemeler ve uygulamaların Anayasa’ya aykırı olduğunu belirten Pekünlü’nün avukatı Murat Fatih Ülkü, Prof. Dr. Pekünlü’nün Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamak istediği, türbanla üniversitelere girmek isteyen öğrencileri uyardığı ve tutanak tuttuğu için 2 yıl 1 ay hapis cezası aldığını anımsattı. Bu kararın ardından Pekünlü’nün cezaevine girdiğine dikkat çeken Ülkü, “Bu kararın kesinleşmesi sonrasında hukuksal sürecin önümüze koyduğu bu sonuca inanamadık, Anayasa Mahkemesi kendi içtihadına sahip çıkar dedik, önce Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını kullandık. Ancak, Anayasa Mahkemesi, öyle bir karar verdi ki, ‘bu olayın benim içtihatlarımla ilgisi yok’ dedi. Hatta 2008’deki ‘üniversitede türbana izin veren Anayasa değişikliğini iptal eden’ içtihadını, kararda sayamadı bile. Yani, Anayasa Mahkemesi kendi içtihatlarından kaçtı, vazgeçti, ürktü” dedi.
AİHM’in yaptığı inceleme sonucunda başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verdiğini açıklayan Ülkü, şunları söyledi: “Mahkeme, Türk hükümetini yazılı savunmaya davet etti. Yine AİHM, başvurumuzun öncelikli olarak ele alınmasına karar verdi. Türk hukukunda, hukuka, içtihatlarına sahip çıkan bir mahkeme bulamamıştık. AİHM’nin kendi içtihadına sahip çıkacağına inanıyoruz. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu iddiasının inandırıcı olması isteniyorsa, Anayasa hükümlerine uygulamak isteyen bir profesörü mahkum edip, cezaevine göndermenin utancından kurtulmalı, bu yanlıştan ne kadar geç olursa olsun geri dönülmelidir.”