Aylan Kurdi’nin hazin görüntüsü yürekleri sızlatmaya devam ediyor; Türkiye’de, bütün dünyada.. Belli ki daha uzun süre de devam edecek ve -ceteris paribus- maalesef buna benzerleri de eklenebilecek..
Oysa küresel köyümüzde daha önce de böyle trajik görüntülerle karşılaşmıştık. Savaş vesilesiyle; kıtlık vesilesiyle; sel ve zelzele gibi felaketler vesilesiyle..
***
Bu kez Aylan, Galip ve anneleri kaçmaya çalışırken öldüler. Türkiye’den. Daha insanca yaşam koşulları bulmak umuduyla.. Kobani’li idiler. Hani şu Erdoğan ve AKP iktidarının halkını IŞİD’den kurtarmakla övündüğü bölgeden..
Sadece bu olgu bile Türkiye’yi yönetenler için daha gerçekçi, daha hakkaniyetli bir üslup fırsatı olamaz mıydı?
Olmadı.
Erdoğan yine Batı’yı ve sadece Batı’yı suçladı. CNN International muhabirine “Ben doğrusu tüm Batı dünyasını bu konuda suçlu buluyorum” diyordu ve Batılıları “Akdeniz’i bir mezarlığa dönüştürmekle” itham ediyordu.
***
Aslında tamamen haksız da sayılmazdı; fakat çuvaldızı başkalarına batırmadan önce hiç olmazsa iğneyi de kendisine –ve Arap dostlarına- batırması gerekmez miydi? Belki de “fıtrat meselesi”, özeleştiri fikri Türkiye Cumhurbaşkanı’na yıldızlar kadar uzak görünüyor. Ve diyalogdan çok, monolog virtüozu olduğu için de karşı tarafın argümanlarını dinlemiyor. Dinlemek ve anlamak istemiyor.
***
Oysa Batı hesapçı ve gerçekçi. Durum muhakemesi yapıyor; diyalogdan yana ve sorularını rakamlara, istatistiklere dayandırıyor. Örneğin Washington Post gazetesi, bugünkü sayısında istatistikler vermiş ve önemli bir soru soruyor: Neden en zengin Arap ülkeleri bir tane bile Suriyeli göçmen kabul etmediler?
WPOST, dayanak olarak Brooking Enstitüsü’nden Luay Al Khateeb’in hazırladığı bir göç haritası veriyor. Buna göre, halen, Türkiye’de 1,8 milyon; Lübnan’da 1,2 milyon; Ürdün’de 628 bin; Irak’ta 247 bin ve Mısır’da da 133 bin Suriyeli göçmen bulunuyor. Ya Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap emirlikleri gibi en zengin Arap ülkelerinde? Sıfır göçmen! Aynı verileri Uluslararası AF Örgütü de saptamış ve ilan etmiş. Ve WPOST yazarı soruyor? Peki bu en zengin Arap ülkeleri de bir şeyler yapamazlar mıydı?
***
Sakın bu soruyu Erdoğan ve Davutoğlu’na sormayın. Duymayacaklardır. Seçime hazırlanıyorlar. Üstelik bu ülkeler şu anda Türkiye’nin Ortadoğu politikasındaki en yakın dostları değil mi? Ve neredeyse diğer bütün Arap ülkeleri ile kavgalı hale gelmedik mi? Suudi’lerle ve Katar’la kol kola!
***
İşte durum bu ve Türkiye Kasım seçimlerine bu koşullarda gidiyor.