DİSK Genel Başkanı Kani Beko, İstanbul Valisi Vasip Şahin’in bir televizyon programında yaptığı “Toplantı ve gösteri yapılabilecek yerler belli. Taksim bunlardan biri değil” şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Beko, “1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak suçtur. İstanbul’da 2010, 2011 ve 2012 yılında polisin müdahalesi olmadan yüz binlerce insanın şenlik havasında kutlamalarını yaptılar hiç kimsenin burnu bile kanamadı. Önümüzdeki 1 Mayıs’ta da hiç kimsenin burnu bile kanamadan birlik, beraberlik içerisinde Dünya’da ve Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi kutlamak istiyoruz. Vali’nin görevi kamu düzenini bozmak değil sağlamaktır.” dedi.
Şişli’de bulunan genel merkez binasında bir basın toplantısı düzenleyen DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 1 Mayıs’ın nerede kutlanacağı ile ilgili söz hakkını sendikalara, işçi sınıfına vermeyen bir zihniyetin ‘demokrasi’ ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını belirtti.
DİSK’in 1977 yılında ölen üyelerini anmak için Taksim Meydanı’nı kullanmak istemesinin hakkı ve görevi olduğunu belirten Beko, “ Anlaşılan odur ki ülkeyi yönetenlerin Taksim inadı basitçe bu alanın kullanımına dair bir inat değildir. Ülkeyi bir “Anonim Şirket” gibi yönetenler, işçi sınıfının her türlü hakkını, tüm kazanımlarını gasp etmek istemektedir. Taksim’i işçi sınıfına yasaklamak, ‘Anonim Şirket’ mantığı ile yönetilen bir ülkede, “hissesi” olmayan milyonları yok saymaktır” dedi.
İstanbul Valiliği ve hükümetin, 1 Mayıs meydanı konusundaki mahkeme kararlarını, Anayasa’yı ve yasaları görmezden gelmeye devam ettiğine vurgu yapan Beko, “görmeyen gözler işitmeyen kulaklar için bir kez daha madde madde tekrar ediyoruz” diyerek şunları söyledi:
1- Senenin sadece bir günü, 1 Mayıs’ın nerede kutlanacağı ile ilgili söz hakkını dahi sendikalara, işçi sınıfına vermeyen bir zihniyetin “demokrasi” ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
2- 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak suçtur. Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamanın hakkımız olduğunu teslim eden çok sayıda ulusal ve uluslararası mahkeme kararı mevcuttur.
3- 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamayı engellediği için hükümet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde haksız bulunmuştur. Ancak 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyenlerle ilgili tek bir yargı kararı mevcut değildir.
4- Anayasa’da güzergâhı belirleme yetkisi, mülki idare amirlerine verilmemiştir (Daha doğrusu bu yetki, 2001 değişikliği ile Anayasa’dan çıkarılmıştır.)
5- 1 Mayıs herhangi bir “toplantı ve gösteri yürüyüşü” değildir. 1 Mayıs resmi bir bayram günü olarak, Vali’nin atıf yaptığı 2911 sayılı yasada “istisna” olarak belirtilen hallerden biridir.
6- Vali’nin görevi kamu düzenini bozmak değil sağlamaktır. Taksim’de 1 Mayıs’ın yüz binlerle kutlandığı 3 yıl boyunca tek bir kişi bile bundan zarar görmemiş, yasadışı bir şekilde Taksim’in yasaklandığı yıllarda ise yüzlerce kişi yaralanmış, milyonlarca İstanbullu fiili sıkıyönetimin, fiili sokağa çıkma yasağının, gaz bombalarının, polis şiddetinin mağduru olmuştur.
7- 1977 yılındaki faşist katliam aydınlatılmamış, sorumluları yargılanmamıştır. Taksim’de işçi sınıfının kitlesel bir biçimde varlığından rahatsız olmak, 1977 katliamının “işçi sınıfını sindirme” amacına hizmet etmektir.
8- Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin uymak zorunda olduğu mahkeme kararlarına göre DİSK’in 1977 yılında ölen üyelerini anmak için Taksim Meydanı’nı kullanmak istemesi hakkı ve görevidir.”
Öte yandan Beko, Türkiye’de 2015 1 Mayıs’ı ve 7 Haziran’daki genel seçiminin önemine değinerek “DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu 25-26 Mart tarihlerinde Bolu’da toplanarak, 2015 1 Mayıs’ına ve 7 Haziran’daki genel seçime dair kararlar alacaktır. Bu kararları yıllardır birlikte mücadele yürüttüğümüz, başta KESK-TMMOB ve TTB olmak üzere tüm dost kurumlarla beraber de değerlendireceğiz” diye konuştu.