TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti.
TÜSİAD heyetinde Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, Başkan Yardımcıları Murat Özyeğin ve Bahadır Balkır ve TÜSİAD Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası yer aldı.
Simone Kaslowski ziyaretin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sayın İmamoğlu’nu ziyaret ederek tebrik ettik. İstanbul Türkiye ekonomisinin üçte birini temsil ediyor. Çevre, sosyal kalkınma, dijital dönüşüm, enerji gibi tüm temel kalkınma alanlarında İstanbul’da uygulanacak başarılı politikalar ülkemizin kalkınmasının itici gücü olacaktır. İstanbul’un başarısı Türkiye’nin başarısıdır.
Yeni dönemde iş dünyasının da üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini ifade etmiştik. Bu çerçevede görüşmemizde İstanbul’un kalkınma gündemindeki konuları görüştük.
İstanbul’un akıllı şehre dönüşmesi konusunun gündemde olduğunu biliyoruz. Dijital dönüşümün yoğun yaşandığı bu çağda biz de iş dünyası olarak gerek kurumlarımızın gerekse ülkemizin doğru stratejilerle bu süreci yönetmesinin önemini sıklıkla vurguluyoruz. Akıllı kent konusunda İBB’nin yapacağı çalışmalarda nasıl bir katkı sunabileceğimiz konusunda görüş alışverişinde bulunduk.
Kadınların çalışma hayatına katılımı önündeki zorluklar konusundaki araştırmalar, çocuk bakımının belirleyici nedenlerden birisi olduğunu gösteriyor. Kreşlerin yaygınlığı ve ekonomik olarak erişilebilirliği yeterli değil. Sayın İmamoğlu da sıklıkla konuyu kamuoyunun gündemine taşıdı. Kreşlerin yaygınlaştırılmasına yönelik TÜSİAD raporunu da kendisi ile paylaştık.
İstanbul’un yönetimi ve kalkınma öncelikleri için devlet, özel sektör, sendikalar, sivil toplum, akademi ve tüm diğer paydaşların uyum ve işbirliği içinde çalışmasını çok önemsiyoruz. Bu işbirliği ve uyumun ülkemizin kalkınması için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede diyalog ve işbirliği sürecine devam edeceğiz.”
”Bugün Türkiye’nin önemli iş dünyası kuruluşa olan TÜSİAD Başkanı ve yöneticileriyle buluştuk” diyen İmamoğlu, ise ”İstanbul’un bu süreçteki bizim tanımımızla en önemli karakterinin her alanda seferberlik olduğunu düşünüyoruz. Bu manada bize her kurumun her birimin en üst seviyede destek vermesini istiyor ve diliyoruz. Elbette ki TÜSİAD bunlardan birisi. Hatta birçok konuda öncelik yapabilecek bir kuruluş. Görüşmemizde bunları değerlendirdik. İstanbul’da siyasi partileri ziyaret ediyorum. İstanbul’un her kavramıyla buluşma çabası içerisindeyiz. İş dünyası, inanç dünyası. Tabiri caizse bir kişiyi dahi dışarıda bırakmadan kapsayıcı bir anlayışla, sürece herkesi katarak İstanbul’un bu dönemini ortak akılla yönetme çabası içerisindeyiz. Bu ortak akıl masasına gerçekten derin kabiliyetleri olan aynı zamanda çok ciddi hazırlıkları olan, sosyal politikalar açısından hassas oldukları alanda çok özel hazırlıkları olan TÜSİAD’ın veri tabanından faydalanmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
”Bunları ilerleyen günlerde, müşterek çalışma ortamlarında, yine toplumun ve siz değerli basın mensuplarının huzurunda yapacağız” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: ”Bu sadece TÜSİAD ile değil, birçok kurum ile olacak. Bizim için hiç kimsenin birbirinden farkı yok ve herkesin İstanbul’a fayda vermesi çabası içerisindeyiz. Ben hem ziyaret edip bize hayırlı olsun dediklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Hem de yaptığımız sohbette bu sürecin farkında olmaları ve tüm birikimleriyle, tüm sorumluluk duygusuyla bize katkı sunacak olmalarını kendilerinden duymamız bizi ziyadesiyle mutlu etmiştir. İstanbul için hep beraber, el ele gerçekten çalışmamız gerektiğinin de farkındayız.”
İmamoğlu, görüşmenin ardından basının sorularını yanıtladı.
İBB Talep masasına gelen taleplerin, ağırlıklı olarak yoksulluk ve işsizlik olduğunu öğrendik. Bu konuda öncelikli başlıklar neler olacak?
– Özellikle sosyal politikalar anlamında özel çalışmalarımız var. 7 aydır sahadayız ve bunun farkındayız. Biz insanlarımızla buluşuyoruz. İhtiyacı olan insanlar, aileler işsizlik elbette burada çok sağlıklı bir tespite de ihtiyacımız var. Yani biz, bir kamu kurumuyuz. Tespit olmadan fayda üretmek, yardımda bulunmak mümkün değil. Bu bakımdan bugün tabii 4’ncü 5. mesai günümüz. 5 günde her konuya cevap olmak elbette çok güç. Ama hızlı hareket edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Ancak yoksulluk ve işsizlik konusunda yoğun gündemin bu olduğunu biliyoruz. Ama bunun geçici gündem olmasını da istiyoruz. Yani İBB’nin 2 yıl sonra gündeminin, yoksulluk ve işsizlik olmamasını istiyoruz. Bu sorunu, geçici bir sorun, 2 yıl içinde çözüm bulmuş ve ondan sonra gelişmeyi insanlara daha üst seviyede meslek edindirmeyi dert edinen bir kurum olsun istiyoruz. Bu geçiş sürecinde mutlaka vatandaşının yanında, sistemli bir şekilde bölgesel istihdam ofisleriyle çare bulan, yoksulluk noktasında bütün İstanbul’un envanterini çıkartıp insanların temel ihtiyaçlarını tespit edip ihtiyacı olan ailelere, yine kurumuzun kendi bütçesini ve yanı sıra İstanbul’a yine fayda veren kurum ve kuruluşlarla bu süreci aşacağımızı biliyoruz. Ama ne yazık ki şu an Türkiye’mizin ciddi anlamda, sadece istanbul’un değil, ciddi anlamada yoksulluk noktasında sorunları vardır. Tabii bunun neticesi olarak da son 30 yılın işsizlik oranlarını yaşıyor durumdayız. Bu da seferberlik konusu.
TÜSİAD’ın bu konuda size bir katkısı olacak mı? Bir yol haritası var mı?
– Olacak tabii. Konuştuğumuz konular özellikle sosyal alandaki konular. Tümüyle söylendiğim bu sorunlara dokunan konular. Tabii tek tek içeriğine girmiyoruz ama katkı sunacağı alanlar olacak.KREŞ KONUSU…Mahallelerde kreş konusunu sık sık gündeme getirmiştiniz. İş insanlarına da çağrıda bulunmuştunuz. Bu anlamda bu görüşme yararlı oldu mu?- Zaten o günden sonra randevu istediler. İşin esprisi ama biz zaten o niyeti görüyoruz TÜSİAD’da, içindeki insanlarda. Bu konuda açıkçası taahhütleri de olacak. Sadece TÜSİAD’ın değil herkesin olacak. Bizi bireysel olarak arayan aileler var. Çünkü bu şehir gerçekten bir çocuk kenti. Biz çocuklarımızı ve gençlerimizi iyi yetiştirdiğimiz takdirde, kentimizin ve ülkemizin geleceği teminat altında olur. İyi yetiştirmediğimiz zaman gerçekten bu ülkeyi başka tehditler bekler. Bunun farkındayız ve bunun için en öncelikli sorumluluk. Kaldı ki yoksulluk ve aynı zamanda eğitim bu işin en önde duran unsurları olacak. Bu konuda bir seferberlik zaten planımızda var. TÜSİAD’ın bu konularda zaten daha önceden yapılmış çalışmaları var. Bize dosyaları ilettiler. Zaten böyle çalışmalarının olması demek, demek ki niyetleri var. Bunların sahaya erişebilmeleri için kamu kuruluşlarıyla ilişki kurmaları gerekiyor. Aslında bizim niyetimizle kendilerini ürettikleri örtüştü. Elbette ciddi bir iş birliği olacak. Rahat konuşuyorum, çünkü bize öyle bir güç verdiler. Ülkenin diğer kurumlarıyla da irtibat kuracağız. MÜSİAD’la bağlantı kuracağız. Herkese eşit mesafedeyiz. Seçim öncesi bazı kurumlarla görüştük projelerimizi anlattık. Bazıları ile görüşemedik. Ama bu ülke için bir şeyler yapmak isteyenler masada en güçlü şekilde olmak isteyecektir.
Belediye için kiralanmış ama belediyede olmayan araçların geri gönderilmesi için çağrı yapmıştınız. Bununla ilgili bir gelişme oldu mu?
– Tabii bununla ilgili size anlık rapor vermekte zorlanırız. Mesele öyle basit değil. Sayısal anlamda küçük bir toplamdan bahsetmiyoruz. Takibimiz devam ediyor. Elbette, belediye deyince sadece İBB’ye, kurumsal yapısına odaklanmamamız gerekir. Bir yandan da iştiraklerle ilgili de bu süreci denetim altında tutuyoruz. Biraz vakit alıyor. İştiraklerdeki yönetimler, bir önceki dönemden gelen yönetimler. Bu anlamda genel kurul çağrımız yaptık. Hem gündem toplantılarında konuşmak hem de bazı düşündüğümüz ekipler var, arkadaşlarımız var. Dolayısıyla bu biraz zaman alacak. Ama tespitlerimiz var. Devam eden ihbarlar var. Bazı iştiraklerden araç değişimleri var. Yani düne kadar X modelde bir araç kullanırken, şimdi Y modelde bir araç yerine konulmuş mesela. Bu takip altında ama biraz zaman alacak. Kamuoyunu tatmin edici bilgileri sizlerle paylaşacağız.
8 Temmuz’da ilk meclis toplantısı olacak. Şu anda bununla ilgili çalışmalarınız var mı? Orada toplantıyla ilgili neler öngörüyorsunuz?
– Pazartesi günü, ilk meclis toplantısından hemen sonra, nasıl bir dönem ve sistemde çalışmamız gerektiği konusunda 39 belediye başkanımızla bir iş birliği toplantısı yapacağız. Davetlerimizi yaptık. Böyle bir gün geçeceğini belirtmek isterim. Aynı zamanda meclis gündemiyle ilgili, toplumun ihtiyaçları, sahadaki kent yoksulluğuyla ilgili insanların bize ilettiği birtakım sorunlarla ilgili çözümlerle de alakalı maddelerimiz olacak. Tabii ki, ekonomiyi konuşacağız. Tespitlerimizi hem kamuoyuyla hem de meclisle paylaşacağız. Gündemimiz oldukça yoğun. Bu süreçte, mecliste de mümkün olduğu kadar olma konusunda bir kararlılığım var. Çünkü, istediğimiz ve dilediğimiz o dilin, mecliste oturmasını istiyoruz. Çünkü bizi mecliste vatandaşlarımız takip ediyor olacak. Daha önceki uygulamamızda olduğu gibi, en şeffaf biçimiyle naklen yayınla halkımızın takibi altında olacağız.İHALE SÜREÇLERİ…İlk geldiğinizde, ihaleler ve ödemelerle ilgili bir talimatınız olmuştu. İkinci mazbatayı aldığınız süreçte de ihale süreçleri durduruldu mu? Şirketlere hak ediş ödemeleri yapılıyor mu? Ödeme için iştiraklerin kapılarda bekleyen birçok şirket varmış duyumları alıyoruz…- Rutin birtakım temel ihtiyaçlarla ilgili bir kısıtlamamız yok. Örneğin, vatandaşlarımızın sosyal yardımla ilgili temel ihtiyaçları. Ama bazı ödeme dengesini oluşturmak, mevcut bütçeyi analiz etme konusunda elbette ki bir dönemin sıkı kontrolden geçirilmesi için talimatları arkadaşlarım ilgili kurumlara ilettiler. Zaten talimatın iletildiği günle bugün arasında geçen mesai zaman dilimi 3 gün. Dolayısıyla o kapıda kuyruk olma vesaire 3 günde olmaz. Biz, süreci dengeli bir şekilde biliyoruz. Bu süreçlerin nasıl yönetilmesi gerektiğini iyi biliyoruz. 5 yıl belediye başkanlığı yaptım. 30 yıldır iş hayatı deneyimim var. İş insanının da ne hissettiğini iyi bilirim. Bir kurumun da ona nasıl davranması gerektiği konusunda tecrübelerimiz var. Süreci arkadaşlarımızla paylaştık. Bir yandan da İBB’nin mevcut ekonomik durumu da var. Düne kadar tıkır tıkır bir sistem işliyordu da şu anda ”Ödeme alamıyorum” diyecek hiç kimse yok İBB’ye iş yapan. Ama mevcut ekonomik sorunlarına rağmen, tespitlerimiz yaparak Pazartesi günü, nerede başladığımızı, hangi durumda olduğumuzu hem İstanbul’a hem meclise anlatarak yola çıkacağız. Sonrasında da kurumumuza iş yapan insanlara olan maksimum saygımızı onlara gösterip, beraber bir süreç yönetimi konusunda senkronize bir çalışma ortamı yaratacağız hem de finansal anlamda tedbirlerimizi yine kamuoyuna anlatacağız.
İGDAŞ Genel Müdürlüğü’ne bir atama yaptınız mı?
– Yok. Şu anda iştiraklerle ilgili herhangi bir atama yok. Zaten orada genel kurul süreçleri var. Genel kurul süreçleriyle ilgili çağrımız var. Genel kurullar olduğu zaman zaten basına düşer. Hiçbir atamamız yok iştiraklerde.RANDEVULAR…İşverenlerle görüştünüz, sendikalarla bir randevunuz var mı?- Şu anda dışa dönük ziyaretlerimizi bitirdik. Hem sayın Valimizi hem Garnizon Komutanımızı hem de siyasi partilerin bir kısmını gezdik. Bir siyasi parti randevu vermedi. Bir siyasi partinin cevabını bekliyoruz. Bazı siyasi partileri de meclis sonrasına bıraktık. Onun dışında bizden randevu isteyen kurum ve kuruluşlara da randevu verme noktasında özel bir çabamız var.