53. yayın yılını tamamlayan Mülkiye Dergisi’nin yeni sayısı “Yeni Türkiye’de Bunalım” temasıyla çıktı. Mülkiye Dergisi, 2018 yılındaki son sayısıyla okurlarla buluştu. 4 hakemli makalenin yer aldığı sayının yorum bölümünde, “Yeni Türkiye’de İktisadi Bunalım”, “Toplumsal Bunalım” “Üniversitenin Bunalımı” ve “Siyasal- Anayasal Bunalım” başlıklı yazılar yer aldı.
Tema kapsamında ilk yazı, “Yeni Türkiye’de İktisadi Bunalım: Küresel Gelişmeler, Türkiye’ye Yansımaları” başlığıyla ODTÜ İİBF’den Ebru Voyvoda’ya ait. Voyvoda yazısında, Türkiye’de yaşanan iktisadi krizi küresel dinamikler ve Türkiye’nin küresel kapitalizme eklemlenme biçiminin yarattığı kırılganlıklardan hareketle açıklayarak krizin yapısal nedenleri üzerinde duruyor.
Psikolog Banu Yılmaz, “Toplumsal Bunalım” başlıklı yazısında, toplumsal bunalıma neden olan travmaların genellikle insan hakları ihlallerinden kaynaklandığını ve insan hakları ihlallerine neden olduğunu belirtiyor. Yılmaz, insan hakları ihlallerinin yarattığı kalıcı etkilerin hangi mekanizmalarla ortaya çıktığını açıkladıktan sonra yapılan bir alan araştırması çerçevesinde “son beş yılda gerçekleşen toplumsal olaylardan akılda kalanlar(ın) hepsi(nin) politik şiddet temelli insan eliyle kasıtlı olarak ortaya çıkarılan travmalar” olduğunu göstererek bu bunalımdan çıkış yolları için önerilerde bulunuyor.
“Üniversitenin Bunalımı” başlıklı yazısında Onur Can Taştan, üniversitelerin içinde bulunduğu bunalım koşullarını tüm boyutlarıyla ele alıyor. Taştan, son dönemde yaşanan otoriterleşme, güvencesizleşme, keyfi yönetim sorunlarının yanı sıra atıf/yayın/kongre çetelerinden para karşılığında tez, makale yazımlarına kadar akademideki çürümeyi somut örneklerle gözler önüne seriyor.
Murat Sevinç, “Siyasal- Anayasal Bunalım” başlıklı yazısında sınıfsal mücadeleler, ekonomi ve tarihsel gelişim dikkate alınmadan yapılan hiçbir anayasa değerlendirmesinin anlamlı olamayacağı savından yola çıkarak 1876’dan günümüze Türkiye’deki Anayasa tartışmalarını bu perspektiften ele alarak analiz ediyor. Sevinç, son dönem Anayasa değişiklikleri için ise bunların kalıcı olmayacağını, bütün kurumların dönüşeceğini ifade ederek umudumuzu diri tutma çağrısı yapıyor.
Tema kapsamında yer alan yazılar, 13 Ekim 2018 tarihinde Eğitim Sen Ankara Üniversiteler Şubesi ile Mülkiyeliler Birliği’nin 2018-2019 Akademik Yılı Açılışı için düzenlediği etkinlikteki “Yeni Türkiye’de Bunalım” başlıklı panelde yapılan sunuşlardan oluşuyor.
Dergide yer alan hakemli makalelerin ilki Efe Baştürk’ün, “Devlet Olmanın Toplumsal Temeli: Osmanlı’nın Kuruluşu Meselesi ve Siyasal Antropoloji” başlığıyla yayımlandı. Yazar, devletleşme sürecini ele almada siyasal antropolojinin uygun bir analiz altyapısı sunduğu savından hareket ederek, Osmanlı kuruluş tartışmalarını “asabiyye” ve “gaza” ideolojisi üzerinden irdeliyor. Devletin doğuşunda devlet öncesi toplumsallığı tartışmanın merkezine alarak siyasal ve toplumsal olan arasındaki sürekliliği ortaya koymaya çalışıyor; böylece Osmanlı’nın kuruluşu tartışmalarına önemli bir katkı sunuyor.
Hakemli ikinci yazı, Özgür Balkılıç’ın kaleme aldığı “Şili Sosyalist Deneyiminin (1970-1973) Ekonomi-Politiğinin Tarih Yazını Üzerine” makalesi. Balkılıç, 1970’li yıllardaki toplumsal mücadelelerin önemli ve özgün bir örneği olan Şili’deki Allende dönemine dair tarih yazımının nasıl şekillendiğini araştırıyor. Makale Şili sosyalizminin tarih yazımını jeopolitik düzey, devlet düzeyi ve toplumsal hareketler düzeyi olmak üzere üç düzeyde inceleyerek bu çalışmaları kuramsal modelleri ile inceleme nesneleri arasındaki ilişkileri açısından analiz ediyor.
İsmet Parlak ve Enis Öztürk’ün “Bireyler ve Birey Olamayan Bireyler: Liberalizm ve 19. Yüzyılın Çelişkileri” başlıklı makalesi, bireyin ve bireyselliğin gelişimi konusunu bireyin ortaya çıkış sürecinden itibaren ele alıyor; liberalizm, Aydınlanma ve devrimler çağını izleyerek konuyu 19. yüzyıla kadar getiriyor. Yazarlar, günümüzde eleştirilen bireycilik konusunun neoliberalizmle birlikte ele alınmasının yanlış olduğunu öne sürerek bu anlayışın liberalizmin birey anlayışına dayandığını gösteriyorlar.
Tema kapsamındaki son yazı ise Emek Çaylı Rahte tarafından kaleme alınan “Türkiye’de Medya Etnografisi Yapmak: Alanın Gelişimi ve Seyrine Eleştirel Bir Bakış” başlıklı makale. Makale, Türkiye’de bugüne kadar medya etnografisi alanına dâhil edilebilen akademik makalelerin “medya etnografisi kriterleri” çerçevesinde etnografik niteliğini sorgulayarak süregelen etnografik çalışmaların eleştirel bir okumasını yapıyor. Çaylı Rahte, 2000 sonrası incelediği eserlerin sadece yarıya yakınının etnografik nitelikte olduğunu tespit ettiği makalesinde, bu kriterlerin tartışmaya açık olduğunu ve makalesinin de böyle bir tartışmayı başlatmasını umduğunu belirtiyor.
Diğer yandan, Mülkiye Dergisi’nin 2019 yılında çıkacak ilk sayısının teması da belirlendi. Dergi, Mart 2019’da çıkacak yılın ilk sayısında, 2018 gündemini işgal eden ve 2019 yılında da çokça tartışılacağı bugünden belli olan “kriz” temasıyla okurlarının karşısına çıkacak.
Hakemli eleştirel sosyal bilim dergisi olan Mülkiye Dergisi, Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi’nin yayın organı.