Çok matrak buluyorum bu Zaytung’u. Tamamen uydurma, ama çok gerçekçi uyduruyor. Bana özel servis yaptıklarından bikaç örnek aktarayım size de, bu ortamda yüzünüz gülsün.
***
“Ezanın sesinin yüksek olmasından şikayet eden şahıs, dine hakaretten 1,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kimi çevrelerde paniğe sebep olan haberin duyulmasından sonra, olayın Endonezya’da geçtiği, şahsın Budist olduğu, ayrıca ülkedeki bütün cami hoparlörlerinin yakın zamanda elden geçirildiği öğrenildi”.
“Cübbeli Ahmet’in, I. Dünya Savaşı sırasında kolunu kaybeden ve Sultan Mehmed Reşad tarafından kendisine protez kol yaptırılan Menzil şeyhi Dıyaüddin’in protez kolunu öptüğü fotoğraf yayınlandı. Sosyal medyada, ‘Allahtan o devirlerde sadece kol-bacak takılıyordu da başka yere protez takılmıyordu’ diyen mesajlar uçuştu”.
***
“Mahkeme kapısında Can Dündar’a ateş etmek isterken başka gazeteciyi yaralayan Murat Şahin, yaralama eyleminin “teşebbüs” aşamasında kalmasından yani gazeteciyi öldürememesinden ötürü 4.500 TL para cezasına çarptırıldı. Ayrıca Türk yargısı Şahin’i “ruhsatsız silah taşıma” suçundan 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezasına mahkum etti”.
“CB Erdoğan’ın Almanya ziyareti sırasında ‘Can Dündar bir ajandır. Devlet sırlarını ifşa etmekten 5 yıl 10 aya mahkumbiridir. Kaçarak Almanya’ya gelmiş bir kişidir, biliyorsunuz’ demesi, Şahin davası duruşma tutanağında ‘Can Dündar’ın kesinleşmiş mahkûmiyetininbulunmadığı görüldü’ ibaresinin yer alması üzerine dayanaksız kalmış oldu. Yargıcın tayininin doğuda hangi ilçeye çıkartılması gerektiği konusunda HSK’de tartışma başladığı öğrenildi”.
“CB Erdoğan’ın Alman yetkililerine verdiği bildirilen ve Türkiye’ye iadesi istenen 136 kişinin adını taşıyan bir listenin kendilerine verilmişolmadığı Alman hükümet yetkilileri tarafından DW ajansına açıklandı. Bunun üzerine karşı atağa girişen T.C. Adalet Bakanlığı, bu açıklamanın bir yalanlama teşkil ettiğini ve dolayısıyla TCK 299’da tarif edilen ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçu anlamına geldiğini ileri sürerek, DW’ye açıklama yapan Alman yetkililerin bağımsız ve tarafsız Türk mahkemelerinde yargılanmak üzere Türkiye’ye iadesini talep etti.”
***
“Kocaeli’nde bir babanın oğluna pantolon alamadığı için intihar etmesini haberleştirdiği için gözaltına alınan gazeteci adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı”.
“ODTÜ’de Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve hareketi üzerine yüksek lisans yapan Avusturyalı Max Zirngast,‘TKP/Kıvılcım üyeliği’ suçundan tutuklandı”.
“Ortaokul bahçesinde 13 yaşındaki kız arkadaşı S.Ö.’yle öpüştüğü başka öğrenciler tarafından cep telefonuyla videoya alınan 16 yaşındaki A.K. “basit cinsel istismar” suçundan 4,5 yıl hapse çarptırıldı. Bu anı kaydeden ve yayan öğrenciler ise beraat etti. Olay, ünlü N.Y.Times gazetesinin 1 Ekim tarihli sayısına da konu oldu”. Kararı veren hakimin, ‘Bizim de okullu kızlarımız var herhalde!’ diye tepki gösterdiği öğrenildi.
***
“Sakarya’da konuşan CB Erdoğan, ‘Siz bakmayın kur üzerinden oynanan oyunlara. Türkiye ekonomisi tüm başlıklarda gelişmiş ülkelerden dahi çok ileri seviyededir. Dünyada bir numara’ dedi”.
“Erdoğan, “Kriz mriz yok, hepsi manipülasyon” diyerek krizin teğet geçeceğini söylemişve bunu alayla karşılayanlar olmuştu. Oysa şimdi haklı olduğu, çünkü kriz derken tropikal kasırga krizini kastettiği ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu da bunun üzerine bir demeç vererek, ‘Adamın günahını aldık demekte acele etmeyelim, bunun altından da kim bilir ne çıkacaktır’ diye uyardı”.
“Erdoğan’a bir destek de, GS Lisesi mezunu şair ve müzisyen Tuna Kiremitçi’den geldi. Kiremitçi, ‘Milletçe çok fazla siyasete maruz kaldık: Detoks olarak tefekküre, yogaya, meditasyona, namaza, kısaca maneviyata ihtiyacımız var’ dedi”
“Kağıt fiyatlarındaki büyük artışa dayanamayan asırlık Resmî Gazete de kağıda veda etti. Twitter’da, ‘Millet gazete kağıdı zammını fark etmedi, tuvalet kağıdı zamlanınca uyandı. Sonuçta insanların gözleriyle değil, yine benzer üç harfli bir organlarıyla gördükleri anlaşıldı’ diyen mesajlar uçuştu”.
***
“CB Erdoğan’ın DİTİB camiinin açılışına katıldığı Köln’de Alman polisi alarma geçti ve bu arada, Türkçe ve Kürtçe olarak ‘Sizin kendi güvenceniz için: İtişip kakışmayın, mesafe bırakın. #Polizei #Köln #koeln2909” diye bir twitter mesajı yayınladı. Türkiye’deki adalet çevrelerinde tepkiyle karşılanan mesajı yayınlayanlara, ‘itişip-kakışma’ tabirini kullanmak suretiyle‘Türk milletini aşağılamak’tan (TCK 301) ve ‘bilinmeyen bir dil’ kullanmak suretiyle ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt propagandası yapmak’tan (TCK 220) soruşturma açıldığı öğrenildi”.
“Alman polisinin iki dilde attığı ve hakkında soruşturma açılan mesajın ardından T.C. Dışişleri Bakanlığı, Almanya’yla ilişkileri yumuşatmaya yönelik bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada,‘Sayın Cumhurbaşkanımızın yerli ve milli korumaları, Washington’da daha önce iki kere vuku bulan ve saldırgan protestocuları durdurmaya yönelik haklı darp eylemlerini Köln’de tekrarlamamışlardır’ denildi”.
***
“BM Genel Kurulu faaliyetleri çerçevesinde CB Erdoğan için ‘Benim arkadaşım oldu’ ifadesini kullanan ve bu nedenle Türkiye’de bir sempati dalgasına mazhar olanTrump’ın, daha sonra K. Kore diktatörü için ‘Kim bana güzel mektuplar yazdı, harikalardı. Biz birbirimize aşık olduk’ demesi,Bayburt yakınlarında bir göleti açarken Erdoğan’ın sert konuşmasına ve bundan sonra Trump’a farklı davranacağını açıklamasına sebep oldu”.
“Trump, ağzına içki koymadığını açıkladı ve son olarak da Birleşmiş Milletler’in N.Y.’daki merkezinde görevli yabancı eşcinsel diplomatların partnerlerine tanınan vize istisnasının gözden geçirileceğini, çiftlerin Aralık ayına kadar evlenmemeleri durumunda partnerlerinin oturma izinlerinin iptal edileceğini bildirdi. Bu açıklama üzerine CB Erdoğan’ın ‘farklı davranma’ kararında farklılık yapabileceği öğrenildi.”